Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/1212 E. 2017/8696 K. 05.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1212
KARAR NO : 2017/8696
KARAR TARİHİ : 05.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin murisi … ‘un 04/08/2013 tarihinde maliki olduğu … plakalı motosiklet ile … Karayolunun 38 Km’de seyirhalinde iken tek taraflı kaza sonucu hayatını kaybettiğini, motosikletin davalı … şirketi tarafından sigortalı olduğunu, murisin ölümü ile müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22/10/2014 tarihli dilekçesi ile bu talebini 250.000,00 TL’ye yükselterek talebini ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 250.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine tazminatın 10.000 TL lik kısmı için dava tarihi olan 22/11/2013 tarihinden itibaren, 240.000,00 TL lik kısmı için de ıslah tarihi olan 22/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı ….nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk … Poliçesi Genel Şartları’nın B-2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya … takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Davalı … ile davacı arasındaki hukuki ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı … şirketi bakımından faizin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğunda olur. Bu itibarla, sigortaya başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı sigortaya ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır.
Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir.
Somut olayda; dosya içerisinde davalı … şirketine başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmamasına göre, davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece; hükmedilen tazminatın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihinden ayrı ayrı faiz yürütülmesi doğru görülmemiş ise de; bu yöndeki yanılgının giderilmesi de yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte bulunmadığından 6100 sayılı HMK.nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK.nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 2 numaralı fıkrasında yer alan “Tazminatın 10.000 TL’lik kısmı için dava tarihi olan 22/11/2013 tarihinden itibaren, 240.000,00 TL lik kısmı içinde arttırım (ıslah) tarihi olan 22/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” ibaresinin çıkartılarak yerine “Tazminata 22/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.