Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/12099 E. 2015/12678 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12099
KARAR NO : 2015/12678
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı … vekili ve davalılar… ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin kullandığı araca, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu muris …’ın vefat ettiğini belirterek davacı … için 48.450 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı eş … için 40.000 TL, merhumun çocukları davacılar …, … için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 22.03.2013 tarihli dilekçesi ile maddi zararlarının davalı … şirketince karşılandığını bildirmiştir.
Davalılar … ve … vekili, davacıların murisinin ölümü ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı … tarafından talep edilen maddi tazminatın tamamının davalı …Ş. Tarafından ödendiği anlaşıldığından konusu kalmayan maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı … için 20.000 TL, davacılar … ve … için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm; davacı … vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde; davalı …’nin önünde seyretmekte olan desteğin kullandığı araca çarpması sonucu destek …’ın vefat ettiği, destek ile eşi …’ın o gün 1 saatlik bir yürüyüş yaptıkları ve eve dönmekte oldukları, desteğin eşinin beyanına göre çarpmadan sonra arkasına yaslanarak öylece kaldığı, vücudunda harici travmatik bir lezyonun bulunmadığı, davacı eşinin olayda yaralanmadığı;
Ceza dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi raporunda, “otopside saptanan makroskobik ve mikroskobik bulgulara göre kişide kalp damar hastalığı mevcut olduğu, olay anına dek aktif ve hareketli olan kişinin ölümünün kazanın efor ve stresi ile kendinde mevcut kalp damar hastalığının aktive olmasından ileri geldiği, 08.08.2009 tarihli kaza ile kişinin ölümü arasında illiyet bağı bulunduğunun” tespit edildiği;
Ceza mahkemesince aldırılan 04.08.2011 tarihli ATK raporunda davalının arkadan çarpma ile tam kusurlu bulunduğu, bu raporda desteğin mevcut hastalığı ile ilgili bir değerlendirme yapılmadığı;
Ceza mahkemesince sanığın (davalının) tam kusurlu olduğu gerekçesiyle cezalandırma kararı verildiği, ancak kararın temyizde “merhumun ölümünün doğrudan sanığın fiilinden kaynaklanmadığı, uygun illiyet bağının bulunmadığı ve beraat kararı verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı üzerine mahkemece davalı … hakkında beraat kararı verildiği, kararın temyiz incelemesinde olduğu,
Temyize konu yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyada alınan 12.04.2011 tarihli ve 25.12.2012 tarihli bilirkişi raporlarında yine davalının tam kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemenin tam kusura göre karar verdiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle ceza mahkemesi kararının kesinleşmesini beklemek, beraberinde gerekirse olay ile ölüm olayı arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesine başvurduktan sonra karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiş, bozma kapsam ve nedenine göre davalılar … ve … vekilinin ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 24.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.