YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11945
KARAR NO : 2018/398
KARAR TARİHİ : 30.01.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mavuzaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan … aleyhine açtığı boşanma davasının red edildiğini, bu nedenle … ile halen evli olduğunu, malların tasfiyesi davasının devam ettiğini, bu aşamada anılan şahsın mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını kardeşi davalı …’e devrettiğinden, bu muvazaalı devir işleminin iptalini istemiştir.
Davalı …, dava konusu taşınmazın … ile ilgisi olmadığını, eşinin babasından kaldığını ve eşi yurtdışına giderken kendisinden güvence isteyince bu taşınmazı vermek istediğini ancak okur yazarlığı olmadığından o sırada tapunun kardeşi … üzerine yapıldığını, daha sonra kendisine deverdildiğini, davacının dava açma hakkı bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı … vekili, taşınmazın …’a ait olduğunu davacının da bildiğini, tarafların halen evli olduklarından bu davayı açma hakkı bulunmadığını belirterek, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının açtığı boşanma davasının red edildiği,davalı …’ın davacı ile halen resmi olarak evli olduklarını, mal rejimi tasfiye davasının boşanma gerçekleşmesi halinde açılabileceği ve anılan davada red edildiğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi, davalı …’ın para karşılığı olmaksızın
devir aldığı hisseyi devretmesinin mal kaçırma amacı ile yapılmadığının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve bu davanın görülebilmesi için gerekli olan hukuki yarar koşulunun somut olayda gerçekleşmemiş bulunmasına göre, davacı alacaklının aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava hukuki yarar yokluğundan red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesi gereğince davalılar vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 7.bendindeki “4.021,30 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.500,00” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.01.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.