Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/11922 E. 2018/5702 K. 30.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11922
KARAR NO : 2018/5702
KARAR TARİHİ : 30.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın yaya halde olan davacı …’ın eşi ve davacı Tolga’nın annesi Fidan ile davacı …’ın kızı ve davacı Tolga’nın kızkardeşi Tuğba’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, kazada davacı Tolga’nın yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davacılar yönünden hesaplanacak maddi tazminat alacakları ile müvekkili … için 50.000,00 TL manevi tazminatın, küçük çocuk … için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 15/09/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için 71.795,20 TL, Tolga için 2.584,23 TL maddi tazminata, Tolga’nın kendi yaralanmasından ötürü de 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının vasisi, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile davacı … için 71.795,20 TL, Tolga için 2.584,23 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 25/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … için 15.000,00 TL, Tolga için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre
davacılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-)Davacılar vekili, dava dilekçesinde manevi tazminatlar bakımından da olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiş olmasına rağmen mahkemece, hükmedilen manevi tazminatlar için faiz başlangıcının gösterilmemesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi