Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/11592 E. 2018/57 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11592
KARAR NO : 2018/57
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili; Davalı eşine karşı boşanma davası açtığını, davalının bu sırada adına kayıtlı olan ümraniye ilçesi sarıgazi köyü 293 ada 4 parsel sayılı toprak hisseli daireyi 8/5/2010 tarihinde mal kaçırma ve kendisini zor durumda bırakmak amacıyla muvazaalı şekilde ablası davalı …’a sattığını ileri sürerek muvazaalı satışın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davalı …’ın boşanma sonrasında davacıyı tazminat haklarından mahrum etmek düşüncesi ile bu taşınmazı kardeşine muvazaalı olarak devir ettiği asıl amacının satış olmadığı mal kaçırma amacı olduğu; Muvazaalı satışın gerçekte bağış niteliğinde olduğu daha sonra geri verilmek amacıyla hareket edildiği bu sebeple gerçek irade ile resmi senette yazılan irade birbirini tutmadığından satışın geçersiz olduğu, yazılı bir bağış olmadığından da yine bağışın geçerli olmadığı sonucuna varılarak Davacının davalıya karşı açtığı muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının kabulüne, …. Mah. 293 ada, 4 parselde davalı … adına kayıtlı 24/470 hissesinin iptal edilerek davacının eski eşi olan davalı … adına tapuya tesciline, bu şekliyle eski duruma getirtilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, (somut olaya göre davacının) danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Bu alacaktan mahrum edilmek için tasarrufun yapıldığı mahkemeninde kabulündedir.
Ne var ki somut olayda, davacı …’ın davalı …’dan bir alacağının olmadığı bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.