Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/11569 E. 2018/5743 K. 31.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11569
KARAR NO : 2018/5743
KARAR TARİHİ : 31.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalının kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp toplam 10.000,00 TL maddi, toplam 65.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre maddi tazminat talebi hakkında konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile ölüme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalıya ait aracın, müvekkillerinin desteğinin sürücüsü olduğu motosiklete çarpması ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp toplam 65.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece olayın taksirle işlenebilen haksız bir fiil olması, dosya içinde mevcut tarafların kusur oranları nazara alınarak manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Yasaların öncelikli görevi yaşama hakkını güvence altına almaktır. Her kişinin hukukça korunması gereken bir “yaşama hakkı” olduğuna göre, haksız eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu öldürülen veya ölümüne neden olunan kişinin yakınlarına ya da bedensel zarara uğratılanlara kesinlikle
bir tazminat ödenmeli; kişileri haksızlığa uğratacak ve zarar sorumlularını tazminat ödemekten kurtaracak yorum, uygulama ve yasal düzenlemelerden kaçınılmalıdır.
Tazminat, haksız eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu, isteyerek (kasıtlı) veya istemeyerek (taksirli) verilen maddi ve manevi zararların karşılığının “ödenmesi” veya “ödetilmesi”dir. Aksi takdirde toplumun tepkisi ile karşılaşılır ve hukuka olan güven sarsılır. Bu nedenle, ölenin yakınlarına bir tazminat ödenmelidir.
Somut olayda davalının kusurlu/taksirli eylemi ile davacıların murisinin öldüğü, davalının eylemi ile davacıların manevi zararlarının oluştuğu bellidir. Dosya kapsamındaki belgelerden, kazanın; davalı alkollü sürücünün aracı ile seyri sırasında davacıların murisinin şeridine tecavüz ederek, davacıların murisine çarpması şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş, ölenin ve davalıların kusur durumları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ülkenin ekonomik koşulları, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutarak buna göre manevi tazminat takdiri iken kanuna uygun olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.