Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/11521 E. 2015/11997 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11521
KARAR NO : 2015/11997
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : ..Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı dorsede meydana gelen 5.510 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı tarafın olayda %100 kusurlu olduğunu, davalı hakkında , ..İcra Müdürlüğü’nün 2013/10066 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kaza sonucu hasarlanması mümkün olmayan pleyt sacının da yenisiyle değiştirilmiş gösterildiğini, onarımına ve hasar öncesine ait fotoğraf olmadığını, oluş şekli ile hasarların uyumsuz ve tazminat miktarının fahiş olduğunu fatura ve ekspertiz raporunun denetime elverişli olmadığını, detaylandırılmadığını, müvekkilince alınan fiyat teklifleri ile talep edilen tazminat arasında bariz fark olduğunu, müvekkilince görüşüne başvurulan uzman firmanın pleyt sacının bu kazada hasarlanmayacağını bildirdiğini, gerçek zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının ..İcra Müdürlüğü’nün 2013/10066 sayılı dosyasına vaki itirazının 5.510 TL asıl alacak yönünden iptaline takibin devamına inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Rücu davasında faizin başlangıç tarihi, sigorta teminatının (hasar bedelinin) sigorta ettirene ödendiği tarihtir. Dosya kapsamına göre davacı, 16.07.2013 tarihinde hasar bedelini sigortalısına ödemiştir. Davalı bu tarihte temerrüde düşmüştür. Davalı aleyhinde 5.510 TL asıl alacak ve asıl alacağa 16.07.2013 ödeme tarihinden, 7.11.2013 tarihinde yapılan icra takibine kadar hesaplanan 232,33 TL işlemiş faiz toplamı 5.742,33 TL üzerinden icra takibine geçilmiş; davalının itirazı üzerine, 5.742,33 TL’sına yapılan itirazın iptali için işbu dava açılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya sigortalı araçta 5.510,60 TL tutarında zarar olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, ödeme tarihinden takip tarihine kadar asıl alacağa işleyen avans faizinin de hesaplanıp asıl alacakla birlikte takip tarihine kadar işleyen faiz toplamı üzerinden itirazın iptaline, asıl alacak miktarına takipten itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde icra takibinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belge, bilgi bulunmadığından bahisle işlemiş faiz yönünden davanın reddine karar verilmesi asıl alacak yönünden dava tamamen kabul edildiği halde işlemiş faiz yönünden reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yargılama giderinin paylaştırılması doğru değil, bozma sebebi ise de; bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nin geçici 3.maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle .. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile (ödeme tarihi ile takip tarihi arasında avans faizi oranı MB verilerine göre %11 olduğundan dairemizce ödeme tarihinden, takip tarihine kadar resen hesaplanan işlemiş avans faizi miktarı 190,24 TL olarak hesaplanmış olup, davacının takipteki talebinden daha az olduğundan hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı “Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, davacının ..İcra Müdürlüğü’nün 2013/10066 sayılı icra takip dosyasının asıl alacağına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “Davanın kabulü ile davalının ..İcra Müdürlüğü’nün 2013/10066 sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının 5.510 TL asıl alacak ve 190,24 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %11 oranından az olmamak üzere değişen oranlarda reeskont avans faizi uygulanmasına, takibin bu şekilde devamına” ibarelerinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 2.bendinde yazılı “alınması gereken” ibaresinden sonra gelen “376,38 TL harçtan davacının peşin yatırdığı 98,10 TL harcın mahsubu ile 278,28 TL harcın” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “389,38 TL harçtan davacının peşin yatırdığı 98,10 TL harcın mahsubu ile 291,28 TL harcın” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 4.bendinde yazılı “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 232,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin hükümden tamamen çıkarılmasına, hüküm fıkrasının 5.bendinde yazılı “Davacının yapmış olduğu 1.401,55 TL yargılama giderlerinin” ibaresinden sonra gelen “red ve kabul oranına göre 1.344,80 TL’sının” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.