Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/1148 E. 2015/12063 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1148
KARAR NO : 2015/12063
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2014
NUMARASI : 2014/770-2014/770

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 24.11.2014 gün, 2014/İ-741 Esas, 2014/İHK-745 Karar sayılı kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının zorunlu deprem sigortacısı olduğu müvekkiline ait konutun meydana gelen depremler neticesinde ağır hasarlandığını, konutta göçme durumu olduğundan yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 72.755,20 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; sigortalı konutun deprem yönetmeliğine uygun yapılmadığını, zarar binanın yapısal sorunları nedeniyle meydana geldiğinden teminat kapsamında olmadığını belirterek başvurunun reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu hakem heyetince itiraz üzerine; başvurunun kısmen kabulüyle 64.093,70TL tazminatın 14.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 6456 sayılı kanunla değiştirilen 30. maddesinin 12. fıkrasında beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir. Maddenin açık lafzından da anlaşılacağı üzere kabul veya reddedilen kısmı kırk bin Türk Lirasının altında kalan hakem heyeti kararlarına karşı aleyhine hüküm verilen tarafça temyiz yoluna başvurulamaz.
Temyize konu kararda davacı vekilince 72.755,20 TL talep edilmiş olup, hakem heyetince davanın kısmen kabulüyle davacı lehine 64.093,70TL’ye hükmedilmiştir. Karara karşı davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, reddedilen miktar itibariyle davacı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.353,04 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.