Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/10474 E. 2018/5674 K. 30.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10474
KARAR NO : 2018/5674
KARAR TARİHİ : 30.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava ve birleşen davada davalı … yönü ile husumetten reddine, diğer davalılar yönü ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Asıl ve birleşen davada davacı vekili; … Emniyet Müdürlüğü uhdesinde kayıtlı olan ve … Emniyet Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan araçta bulunan Emniyet Müdürlüğü personelinin 17/02/2003 tarihinde saat 4:30 sularında aldığı ihbar üzerine şüpheli olarak anons edilen araçta bulunanların yakalanması için takip başlatıldığını, daha sonra takip nedeni ile meydana gelen kaza neticesinde polis memuru … ve …’un yaralandıklarını, araçla ilgili olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından yapılan tespitte (pert-total) hurdaya ayrılmasının uygun olacağı ve zararın 16.000,00.TL olduğunun ifade edildiğini belirterek 16.000,00.TL zararın haksız fiilin gerçekleştiği 17/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı …; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; olay tarihinde aracı kendisinin kullandığını, ancak olaya sebebiyet verenlerden birisinin de … olduğunu, zararın tamamının kendisinden talep edilemeyeceğini, tazminatı ödeyecek maddi gücü bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen dava bakımından, davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın pasif taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/1-d, 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine, davacı tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan davanın kabulü ile, 16.000,00.TL hasar tazminatının olay tarihi olan 17/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve davacıya ödenmesine dair karar verilmiş; hüküm, davalı … ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince bir davada talep sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeni ile hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücreti ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur.
Somut olayda mahkemece asıl ve birleşen davalar yönünden mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı … ile davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … ile davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ile …’a geri verilmesine 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.