Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/10326 E. 2016/1795 K. 16.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10326
KARAR NO : 2016/1795
KARAR TARİHİ : 16.02.2016

MAHKEMESİ :………..Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait ………. plakalı araç sürücüsü …’nın idaresinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, aracın davalı sigorta şirketine Genişletilmiş Mavi Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin davalıya hasar ihbarında bulunduğunu ancak davalı …… herhangi bir ödemede bulunmadığını,……… Asliye Ticaret Mahkemesinde 2013/63 D.iş sayısı ile tespit yaptırıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hasar bedeli olarak 3.000,00-TL’nin ticari faizi ile birlikte davalı ………den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı……..vekili, davacı tarafın rent a car işi ile uğraştığını, babası adına kayıtlı ………..rent a car isimli firmayı işlettiğini, hasar dosyası içerisinde mübrez kendi ikrarı ile de bu durumun sabit olduğunu, davaya konu araç da olmak üzere davacı adına kayıtlı tam 14 adet araç olduğunu ve rent a car işiyle uğraşan davacı yanın araçlarını maliyeti daha düşük olduğu için normal kasko poliçesi ile sigortalattığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun rent a car işiyle kullanılan araçlarla getirilen ve poliçe ile hüküm altına alındığı şekilde araçta oluşan hasarın %20’sinden ibaret olduğunu, müvekkilinin 1.560,00-TL ödemeyle birlikte tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 3.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren 15.870,28-TL nin ise ıslah tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında yapılan yargılama sonunda gerekçede; “davalının 1.560 TL’yi 13/02/2014 tarihinde ödediği, bu miktarın da bedelden düşülmesi gerekmesine rağmen mahkememizce bu bedel düşülmeden hüküm kurulduğu, oysa 1.440 TL’nin dava tarihinden itibaren, 15.870 TL’nin de ıslah tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte hüküm altına alınması gerekirken karar yazılması sırasında mahkemenin bu yanılgısı farkedilmiştir.” denilmiş hüküm fıkrasında ise; 3.000 TL nin dava tarihinden itibaren 15.870,28 TL’nin ise ıslah tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Böylece gerekçe ile hüküm fıkrası arasında açık bir çelişki ortaya çıkmış olup gerekçe ile hüküm fıkrası arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 16/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.