Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/10138 E. 2015/10077 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10138
KARAR NO : 2015/10077
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/285-2013/73

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı S. T. ve M.. A.. vekili ve davalı S.. K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın neden olduğu tek taraflı trafik kazasında yaya olarak bulunan davacıların çocuğu ve kardeşi olan K.K.’in vefat ettiğini belirterek davacı anne ve baba için ayrı ayrı 25.000,00 TL ve davacı kardeş için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 70.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı S.T. ve M.. A.. vekili; kazanın meydana gelmesinde desteğin kusurlu olduğunu ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı A.. S..; kazanın meydana gelmesinde desteğin kusurlu olduğunu ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı S.. K.. vekili; müvekkilinin araç sahibi yahut hizmeti işleten konumunda olmadığını, husumetin bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde desteğin kusurlu olduğunu ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar Uğur ve Filiz için ayrı ayrı 8.500,00 TL ve davacı Aybüke için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı S. T.ve M.. A.. vekili ve davalı S.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekili ve davalı Sabahattin Talay ve M.. A.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle manevi tazminat istemine yöneliktir.
2918 sayılı KTK’nın hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işleten sıfatının üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Yasa’nın 3. maddesinde, “işleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından

kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı S.. K.., kazaya karışan aracın maliki olmadığı gibi aracı kendi nam ve hesabına işlettiğine dair herhangi bir somut delil bulunmamaktadır. Her ne kadar kazaya karışan aracın sahipleri davalı kooperatifin üyesi olsada bu durum tek başına kooperatife işleten sıfatını vermeye yetmez. Dosya kapsamında davalı kooperatifin işleten yahut malik olmadığı anlaşılmakla davalı S.. K.. yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden de kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı S.T. ve M.. A.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle S.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 100,55 TL fazla alınan peşin harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı SS.18 Nolu Şehir İçi Minibüsleri’ne geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.374,57 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar S. T. ve M.. A..’den alınmasına 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.