Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/10104 E. 2016/1337 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10104
KARAR NO : 2016/1337
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

MAHKEMESİ :…………Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı araç ile davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpıştığı kazada davalı sürücünün % 100 kusurlu olduğunu, müvekkiline ait aracın 12 gün tamirde kaldığını, müvekkilinin aracıyla sözleşmeli olarak taşımacılık hizmeti verdiğini, mesleğini icra etmek amacıyla 07/01/2013-18/01/2013 tarihleri arasında kendi taşıtı büyüklüğünde araç kiralamak zorunda kaldığını, kiralama bedeli olarak 2.832,00 TL ödediğini, aracının değerinin 12.000 TL düştüğünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000 TL değer kaybının kaza tarihinden, 2.832,00 TL ikame araç bedelinin fatura kesim tarihi olan 18/01/2013 tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili, meydana gelen kasada kusurunun olmadığını, hava şartları ve yolun elverişsiz durumu karşısında aracının kayması sonucu kazanın meydana geldiğini, talebin fahiş olduğunu, davacının tamir süresince kiraladığı araç ücretinin piyasadaki fiyatların çok üzerinde olduğunu, aracının hem trafik, hem de kasko sigortası olduğundan davanın ihbarının gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, kusurunun olmadığını, tutanakta yolun karla kaplı olduğunun belirtildiğini, yolun eğimli olduğunu, belediyenin gerekli önlemleri almadığını, aracın bu
şartlarda kayması sonucu kazanın meydana geldiğini, talep edilen miktarların fahiş olduğunu, aracının …’ye sigortalı olduğunu, davanın bu şirkete ihbarının gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile, 9.150,00 TL tazminatın olay gününden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan zincirleme olarak alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve ikame araç bedeli istemine ilişkindir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir.
Bu durumda mahkemece, aynı bilirkişiden, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının bulunması hususunda ayrıntılı, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan makine fakültesi öğretim üyesinden aldırılan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın tamir süresi belirlenmeden, kaza tarihinden fatura tarihine kadar süre için ikame araç bedeli tespit edilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) kiralama ücretinin tespiti hususlarında aynı bilirkişiden ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Davacı dava dilekçesinde ikame araç bedeli bakımından 2.832,00 TL’nin fatura kesim tarihi olan 18/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ettiği halde, mahkemece olay tarihi olan 07/01/2013 tarihi itibariyle faize hükmedilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulüne, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.