Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/10033 E. 2018/5683 K. 30.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10033
KARAR NO : 2018/5683
KARAR TARİHİ : 30.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili ve davalı … tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 31.07.2007 tarihinde davalıların sürücü, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın yaya olan davacıya çarparak kaçtığını, hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanan davacının ortopedi servisine kaldırıldığını, daha sonra yeniden ameliyat olmak zorunda kalan davacının bir ay süre ile okuluna gidemediğini, bacağında kazadan dolayı kalıcı iz kaldığını, davacının bedensel acıları yanında ruh sağlığının da bozulduğunu ileri sürerek 12.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Kadir ve Gülay’dan kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Hür Sigorta A.Ş vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tedavi giderlerine yönelik taleple ilgili herhangi bir hüküm kurulmasına yer olmadığına, maddi tazminat davası ile ilgili olarak; 640,00 TL yol gideri, 600,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.240,00 TL’nin 31/10/2007 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi için poliçedeki limitle sınırlı olmak ve 10/06/2008 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi
tazminat davasının kısmen kabulü ile; takdiren 5.000,00 TL’nin 31/10/2007 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı …’in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava cismani zarar nedeniyle tedavi gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesinde “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı,” aynı yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta şirketi motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri), yukarıda belirtilen 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre davadan sonra yürürlüğe giren kanun değişikliğiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Kanunun 98. maddesi kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten ve işleten hukuki sorumluluğunu yüklenen sigortacının sorumluluğu devam etmektedir.
Bu durumda mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilerek, uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenerek 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalıların sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3)Davacı vekili dava dilekçesindeki taleplerinin açıklanmasına ilişkin dilekçesinde; davacı için kaza nedeniyle meydana gelen kalıcı iz nedeniyle iz düzeltme estetik ameliyatı olması gerektiğinden bahisle 7.000,00 TL tedavi giderine ilişkin maddi tazminat talep etmiştir. Mahkemece; davacının sağlık hizmet bedellerinin 6111 sayılı kanun ile karşılanacağından bahisle taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İlgili talep yönünden mahkemece işin esasına girilerek olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
4) Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı …’in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin vekalet ücretiyle ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 319,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.