Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/9986 E. 2016/10659 K. 21.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9986
KARAR NO : 2016/10659
KARAR TARİHİ : 21.11.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı …Ş. vekili ile davalılar … İnş. Ltd. Şti. ve … vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı …’ın sürücüsü olduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacının kolunun kırılıp 8 hafta alçıda kaldığını, davacının çalışamadığını, diğer davacı …’e ait olan aracın kazada pert olduğunu, kasko tarafından ödenen hasar bedelinin yetersiz olduğunu ve davacının 790,00 TL. kasko hasarsızlık indirimini kaybettiğini, eşiyle ilgilenmek zorunda kalıp işini kaybettiğini, davalının kazada kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı … için 15.000,00 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın, davacı … için 3.640,00 TL. maddi ve 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat Ltd. Şti. ve … vekili, kazada davalı sürücünün kusuru olmadığını, kaza tespit tutanağının doğru tanzim edilmediğini, tek şeritli yolun iki şeritli gibi ifade edildiğini, davacının hatalı sollama yapması nedeniyle kaza olduğunu, yaralanan davacının maddi taleplerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, bakiye araç hasarı talebinin davalılara yöneltilemeyeceğini, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, dolaylı zararların ve manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 15.000,00 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, faizin davalı sigortacı yönünden dava, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işletilmesine; davacı … için 7.500,00 TL. ve …için 1.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı … yönünden davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine; davacı …’in bakiye araç hasarına ilişkin maddi tazminat isteminin reddine; davacı …’in kaza nedeniyle müteakip kasko poliçelerinde hasarsızlık indirimi uygulanmadığı yönündeki 790,00 TL’lik maddi tazminata yönelik davası geri alındığından (atiye terk edildiğinden), bu yöndeki davacı talebine açıkça muvafakat eden davalılar … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ve … yönünden geri alınan (atiye terk edilen) bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu yöndeki davacı talebine açıkça muvafakat etmeyen davalı …Ş. yönünden talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı …Ş. vekili ile davalılar … İnş. Ltd. Şti. ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı …Ş. vekilinin temyiz talebi yönünden;
1-Davacı …, Özel … Sağlık Hastanesi’nde doktor olarak çalışmaktayken, dava konusu kazaya maruz kalıp yaralanmıştır. Davacının çalıştığı işyerinden getirtilen, son 3 aya ait maaş bordrolarındaki miktarların ortalaması olan 10.444,00 TL. esas alınmak suretiyle, davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebi hakkında hesaplama yapan rapora göre hüküm tesis edildiği görülmektedir. Dosya kapsamında bulunan belgelere göre, davacının yaralanması nedeniyle çalışamadığı ileri sürülen dönemde, işvereni olan hastane idaresi tarafından, davacının banka hesabına 20.748,00 TL. yatırıldığı, daha sonra 02.11.2011 tarihinde bu paranın, davacı ile birlikte çalışan diğer kişilere ait olmasına rağmen sehven yattığı ve bu kişilere davacı tarafından elden iade edildiğine dair tutanak düzenlendiği görülmektedir. Ne var ki bu tutanakta ödeme yapan hastane idaresinin imza ya da onayı yer almamaktadır.
Davacının geçici işgöremezlik nedeniyle talep edebileceği zarar, çalışmakta olduğu işini yapamaması nedeniyle uğradığı kazanç kayıpları olup, işvereni tarafından bu sürede de maaşı yatırılmış ise, sadece maaşı dışında kalan fazla çalışma ücreti, ikramiye vs. gibi yan ödemeler üzerinden tazminat belirlemesinin yapılması gerekir. Mahkemece yapılan, davacının tazminat hesabına esas gelirini belirlemeye ilişkin araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece, davacının çalıştığı Özel … Sağlık Hastanesi’nden, kaza sonrasında davacının çalışamadığı (geçici işgöremezliğe maruz kaldığı) dönemde maaş ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa miktarı, davacının hesabına yatırılan 20.748,00 TL’nin maaş ödemesi olup olmadığı ve değilse ödemenin sebebi, bu dönemde maaş ödemesi yapılmış ise davcının işgöremez halde bulunduğu dönemde elde edemediği fazla çalışma, ikramiye vs. gibi yan ödemelerin miktarı konuları detaylı biçimde sorulmalı; bu hususların tespitinden sonra, anılan ilkelere göre geçici işgöremezlik zarar hesabı yapılması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin temyiz talebi yönünden;
2-Davacılar vekili, dava konusu kaza nedeniyle davacı …’ın işgücü kaybına uğradığı, tedavi sürecinde duyduğu elem gerekçeleriyle 20.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarda manevi tazminata karar verilmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Bu durumda mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, zararın boyutuna, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı … için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin, kusur tespitine ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
4-6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı … lehine 1.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiştir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, manevi tazminatın kabul olunan kısmı, davalılar için kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalıların davacı … lehine takdir olunan manevi tazminata ilişkin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …Ş. vekilinin, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin, kusura ilişkin temyiz itirazlarının reddine; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı … lehine hükmolunan manevi tazminata ilişkin kısım yönünden, mahkeme
hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … İnş. Ltd. Şti. ve … vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş. vekili ile davalılar … İnş. Ltd. Şti. ve …’a geri verilmesine 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.