Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/982 E. 2014/2916 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/982
KARAR NO : 2014/2916
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2012
NUMARASI : 2009/150-2012/215

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu yaya olan müvekkili Çağrı’nın yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, tedavinin devam ettiğini, maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 800,00 TL yol ve refakatçi masrafı,işe gidememesinden dolayı 200,00 TL prim alacağı, ödenmeyen sigorta priminden dolayı 1.000,00 TL maddi tazminat ile anne için 2.500,00 TL, baba için 2.500,00 TL, müvekkili Çağrı için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı Yücel için 5.000,00 TL manevi tazminatın kabulü ile davacı anne ve babanın manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı Çağrı’nın sigorta primi ve tedavi sebebi ile yapılan yol masraflarının reddine, satış primi talebinin 200,00 TL olarak kabulüne kakar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece isteminin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar ve davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, davalı sürücünün asli kusuru ile neden olduğu trafik kazasında ağır yaralanan oğulları Çağrı’nın tedavisine devam olunduğunu, eskiden yapabildiği pek çok işi yapamaz hale gelen oğullarının hem iş hemde özel hayatının etkilendiğini belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir.
Yerel mahkemece, davacı Çağrı’nın maddi tazminat ile manevi tazminat isteminin bir bölümünün ödetilmesine, diğer davacıların manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı Ç.. Y..’in maruz kaldığı trafik kazasına bağlı kafa tramvası geçirerek 45 günde iyileşecek biçimde yaralandığı, hayati tehlike geçirdiği anlaşılmaktadır. Davacı Çağrının anne ve babası olan davacıların oğullarının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına bağlı üzüntü ve olayın şokunu yaşadıkları anlaşıldığına göre, Borçlar Yasası’nın 49. maddesi gereğince davalının haksız eylemi ile sosyal kişilik değerlerinin ihlal edildiği ve davacıların bu nedenle zarar gördüklerinin kabulü ile adı geçen davacılar yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile manevi tazminat istemlerinin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
b)Davacı, yaralanması nedeniyle tedavi,ilaç ve yol gideri isteminde bulunmuştur. Davacının, davalının eylemi nedeniyle tedavi gördüğü sabittir. Şu durumda davacının tedavisi için ulaşım gideri ve ilaç masrafı yapması doğaldır. Davacı tarafın bu kalem zararının ispatı yönünden belge sunamamış olması tedavi ve ulaşım masrafı yapmadığı sonucunu doğurmaz. Zira dosyada bilirkişi olarak rapor düzenleyen Nöröloji uzmanı Dr. M. E.; bu vakıa ile ilgili beyin cerrahi servisinde kalınan süre içerisinde
refakatçi kalmasının uygun olduğunu, hasta yakınlarının hastalarını takip etmek için yol masraflarının olduğunu, refakatçi ücreti için bir ödeme yapılabileceğini ancak buna ait belgelerin bulunmadığını belirtmiştir. Mahkemece bu kalem istem hakkında zarar belirlenemiyor gerekçesi ile talebin reddi yanlış olmuştur. BK.nun 42. maddesi uyarınca tüm olguları gözeterek bu kalem istek için adalete uygun bir miktarda tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmayıp karar bu nedenle de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 334,06 TL kalan harcın temyiz eden davalı D.. A..’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 3.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.