Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/954 E. 2015/8212 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/954
KARAR NO : 2015/8212
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin trafik sigortacısı olduğu davalıya ait aracın, davadışı ehliyetsiz sürücü …idaresinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralanan… için tazminat ödemesi yaptıklarını, sürücünün ehliyeti olmadığından sigortalıya rücu haklarının olduğunu belirterek 14.964,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı süresinin dolduğunu, aynı konuda yapılan … takibinde bedelin ödendiğini, yaralının tamamen iyileştiğini ve kazanın meydana gelmesinde sürücünün kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 11.817,89 TL’nin 17.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik … poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Poliçe kapsamında zarar görene ödeme yapan … şirketi Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4. Maddesinde yazılı hallerin varlığı halinde ödediği tazminatı sigortalısından rücuen tahsilini talep edebilir. Rücu edilebilecek tazminat tutarı zarar görene ödenen miktar olmayıp ancak zarar görenin gerçek zararı kadardır. Yine rücu edilebilecek tazminat miktarı tayin edilirken zarara sebep olanın kusuru da nazara alınmalıdır. Bu nedenle yargılama yapılırken mahkemece kusur, maluliyet ve zarar konusunda bilirkişi raporu alınmalıdır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davadışı …’ün maruz kaldığı yaralanma nedeniyle herhangi bir maluliyet raporu alınmamış olup … şirketi tarafından açılan hasar dosyasında medikal eksperden alınan maluliyet raporuna istinaden hazırlanan ve araç sürücüsüne tam kusur atfedilen bilirkişi raporu uyarınca tazminata hükmedilmiştir.
Bu durumda Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak yukarıda belirtilen kurumlardan denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-)Dosya kapsamında mahkemece kazaya ilişkin herhargi bir kusur raporu alınmamıştır. Davalı vekili tarafından meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı savunulmuştur. Ne var ki sigortacı ancak gerçek zarar miktarı kadar rücu hakkına sahip olup ancak kusur oranında zararın rücuunu talep edebileceğinden sigortalı araç sürücü ve yaya Nazmi Şentürk’ün ihlal ettiği trafik hükümlerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, davalının sorumlu olduğu gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi açısından kaza nedeniyle düzenlenen tüm belgeler ilgili yerlerden getirtilerek uzman bilirkişiden ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle tarafların ihlal ettiği trafik hükümleri belirlerenek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davalıya geri verilmesine 04.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.