Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/8933 E. 2016/8332 K. 29.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8933
KARAR NO : 2016/8332
KARAR TARİHİ : 29.09.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili ile davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, kazanın davalı sürücünün aşırı sürati, dikkatsizliği ve tedbirsizliği neticesinde meydana geldiğini, davacıların babalarının da 14/08/2008 tarihinde acı bir trafik kazasında vefat ettiğini babalarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan davacılar iş bu trafik kazasında annelerinin vefatıyla kimsesiz kaldıklarını, davacılar maddi yönden annesinin desteğini kaybettikleri gibi çocuk yaşta yetim kaldıklarını belirterek, her bir davacı için ayrı ayrı olarak 50.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ayrı ayrı 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, maddi tazminattan müvekkil şirketin sigortalısının kusuru ve teminat limiti ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, kazanın müteveffanın asli ve tam kusuru ile meydana geldiğini, kaza sırasında 343 promil alkollü olduğunu, davacı küçük çocukların farklı bir şehirdeki yetiştirme yurdunda kaldıklarını, müteveffanın zaten onlarla ilgilenmediğini, onlara maddi ve manevi bir katkısı olmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların maddi tazminat talebinin kısmen
kabulü ile; davacı … için 3.829,01 TL yine davacı … için 2.970,66 TL olmak üzere toplam 6.799,67 TL ‘nin maddi tazmimatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren diğer davalı … Anonim Şirketinden 20.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine; Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; … için 3.000,00 TL yine davacı … için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL’nin davalılar … ve …’dan 06.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kusur oranının dosya kapsamına, oluşa ve ceza dosyasındaki kusur değerlendirmesine uygun olmasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kaza tarihi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumularına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve manevi tazminat miktarları bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Dosya kapsamına göre, davacılar vekili, dava dilkeçesinin içeriğine göre davalı … şirketinden poliçe
limiti ile sınırlı olarak maddi tazminat talep etmiş olup sınırladığı şekilde davalı … şirketinden manevi tazminat talep etmemiştir. Buna rağmen mahkemece davalı … şirketi yönünden manevi tazminatan sorumlu olmadığı gerekçsiyle davalı … şirketi aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi, talep edilmediği halde manevi tazminat yönünden davacılar aleyhine davalı … şirketi lehine 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Davalı … şirketi vekili, temyiz dilekçesinde müvekkil şirket tarafından yaptırılan hesaplama doğrultusunda ortaya çıkan meblağı, davacı tarafın tevdi mahalli tayini talebi doğrultusında … 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/2552, 2009/413 sayılı kararı gereğince belirlenen tevdii mahalline 12.10.2012 tarihinde 7.030,56 TL ödeme yapıldığını beyan ederek ödeme makbuzunu temyiz dilekçesine eklemiştir.Bu nedenle; … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/2552 E, 2009/413 Karar sayılı dosyasının getirtilerek dosya içine alınması, ödeme savunmasının araştırlması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı … şirketine geri verilmesine 29.9.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.