YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8860
KARAR NO : 2014/8728
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2012/1311-2013/505
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili,davalıya kasko sigortalı aracın olay tarihinde Suriye’de, Türkiye sınır kapısına yakın bir yerde park halinde iken kundaklandığını ve pert olduğunu,sigorta şirketi tarafından hasarın teminat dışı olduğu gerekçesi ile ödeme yapılmadığını belirterek dava değerini 10.000,00TL olarak gösterip treyler çekisinin rizikonun gerçekleştiği tarihteki piyasa değerinin araca mahsus ilgili meslek odasınca yapılacak değerlendirme sonucu belirlenip, yine keşif ve bilirkişi incelemesi yoluyla bu değerden mülkiyeti halen müvekkilde bulunan enkaz bedellerinin kıymet takdiri yapılmasından ve böylelikle talebe konu kesin alacak tutarı konusundaki belirsizlik ortadan kalktıktan sonra Sigorta tazminatın tutarının davalı yandan temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, talebin teminat dışı olduğunu belirterek reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydı ile açılan kısmi davanın kabulü, 10.000.-TL nin 16.08.2012 tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK 107 maddesi “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. (3) Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.” hükmünü getirmiştir. O halde alacağın belirlenebilir olduğu hallerde davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı yoktur. Eldeki davada da, davacı aracın pert olması sebebiyle kasko bedelini talep etmektedir. Kasko bedeli belirlenebilir bir değer olduğundan davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.