YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8676
KARAR NO : 2014/7478
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/01/2014
NUMARASI : 2013/420-2014/1
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalılardan N.. V..’ın maliki, F.. V..’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirtip fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 590,00 TL hasar bedeli, 1.000,00 TL değer kaybı ve 450,00 TL kazanç kaybının davalılardan tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı…. Sigorta A.Ş. vekili yetki itirazında bulunup, tazminat tutarına itirazda bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan mahkeme kazanın meydana geldiği yer mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili Küçükçekmece Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın davalılardan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı yasanın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, kaza Küçükçekmece’de meydana gelmiş, sigorta poliçesi de İstanbul’da tanzim edilmiş olup dava, haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yeri olan ve davalı sigorta şirketinin Ege Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu İzmir’de açılmıştır.
Davacı vekilinin davayı, haksız fiilden zarar gören davacı müvekkilinin yerleşim yeri olan ve sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan bölge müdürlüğünün bulunduğu İzmir’de açtığı gözetilerek, mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.