Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/8665 E. 2014/7760 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8665
KARAR NO : 2014/7760
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2011/437-2013/665

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın baraj şantiyesine hafriyat götürüken yolun aniden çökmesi neticesinde hasarlandığını, aracın davalı oda görevlileri ve araç sürücüsü tarafından yol kenarına çekilmesinden sonra kimseye haber vermeden aracı olay yerinde bıraktığı ve aracın daha sonra da yanarak pert olduğunu, müvekkil şirket tarafından aracınkaza tarihindeki piyasa değeri olan 110.000,00 TL nin ödendiğini, bu miktardan 43.500,00TL araç sovtaj değeri düşüldükten sonra geriye kalan 66.500,00 TL nin davalının sorumlu olduğu miktarın 33.429,55 TL olduğunu, olayda davalıların tamamen kusurlu olduklarını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 33.429,55 TL rücuen tazminat alacığının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, …. Asist tarafından bildirilen ve kaza yapan ancak aracın yürüme aksamında bir hasar olmadığı için Jandarma Karakolunun önüne kadar getirilen aracı çekmeye gideceği bilgisini vererek ayrıldığını, aracı karakol önünden çekerek şehir merkezindeki servise getirdiğini, hava şartlarının olumsuz olması nedeniyle diğer aracın yanına gidemediğini, bir süre sonra Inter Partner yetkililerinin aracın yandığı bilgisini verdiklerini, olayın meydana gelmesinde müvekkillerinin bir kusuru olmadığını, aracın çekilemediğine ve hiç kimseye haber verilmediğini ilişkin iddiasının doğru olmadığını, güvenlik amacıyla tutulan telefon görüşme kayıtlarının incelenmesi sonrasında ortaya çıkacağını, ayrıca aracın şantiye şahası içinde bulunduğunu,kaza ve yanma dolayısıyla tutulan ve aralarında gün farkı olan jandarma tutanakları olduğunu, bu olanlardan firma yetkililerinin haberinin olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davalıların kaza konusu olayda %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılarak 10.950,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve meteselsilen tahsili ile davacı sigorta şirketine verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, araçta oluşan hasar bedelinin kasko poliçesi kaspamında rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davacı, aracın kimseye haber vermeden bırakılması sonucu yandığını ve davalıların sorumluluğunun bulunduğunu savunmuştur. Dosya kapsamında aracın düştüğü yerden çıkarıldığı, aracın yol yardım ve bakımı amacıyla çekilmesi için anlaşmalı olan şirkete ve araç sahiplerine haber verildiği, Çekicilerin olay yerine geldiği ve aracın daha büyük bir çekici ile çekilmesi gerektiği, yol ve hava şartları nedeniyle aracın şu halde çekilmesinin mümkün olmadığının belirtildiği, kolluk görevlileri tarafından kazaya, aracın çekilememesine ve yanma olayına ilişkin ayrı ayrı tutanaklar düzenlendiği, kazanın inşaat sahası içinde meydana geldiği ve soruşturma esnasında alınan tanık beyanlarına göre aracın çekiciye alınırken yangın meydana gelmesini önlemek için akünün kutup başlarının çıkarıldığını beyan ettikleri, kaza ile yangın arasında tutanaklara göre 3 gün bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da aracın hava şartları nedeni ile olduğu yerde bırakılmasının kabul edilebilir bir durum olduğu belirtilmesine rağmen çelişki yaratacak biçimde davalı tarafın %30 oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Yukarıdaki tespitler nazara alındığında kusur
raporunun olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun düşmediği, davalıların sorumluluklarını yerine getirdiklerini ispatladıkları gibi zarar ile kusur arasında illiyet bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.