YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8293
KARAR NO : 2014/7544
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2012/123-2013/800
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin 12/07/2010 tarihinde yolcu olarak bulunduğu araç ile K.Maraş ili istikametinden Narlı istikametine seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek mısır tarlasına girmesi sonucu meydana gelen trafik kazası soncunda yaralandığını, davalı şirkete yapılan başvuru neticesinde açılan hasar dosyasında 13/01/2012 tarihinde 22.815,00 TL bedelli kısmi ve yetersiz bir ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkilinin tüm tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, esaslı oranda daimi sakat kaldığını, geleceğe dönük olarak ciddi bir kazanç mahrumiyetinin olduğunu, kusurlu olan aracın trafik sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, poliçe klozları gereği davalı şirketin tam tazminatla sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı için 200,00TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği olay tarihinden aksi halde davalı sigortaya başvur tarihini müteakip 8.iş günü sonundan olanaklı olmadığı takdirde dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,09/10/2013 havele tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 34.954,81 TL artırarak toplam 35.154,81 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; meydana gelen kaza sonucu davacının sürekli malül kalması neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan hesaplamalar doğrultusunda 13/01/2012 tarihinde davacıya 22.815 TL ödendiğini, davacının hatır taşıması ile yolcu olarak bulunduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 12/07/2010 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi sigortalı olan aracın devrilmesi sonucunda yaralandığı ve yaralanma sonucunda davacının %14,03 maluliyetinin olduğu, sigortalı sürücünün kazanın oluşunda %100 kusurlu olduğu ve davacının yaralanmadan dolayı bakiye alacağının 35.154,81TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 35.154,81 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin ödeme tarihi olan 13/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilşkindir.
Somut olayda, davacı, davaya konu kazaya sebebiyet veren araca arkadaşı ile birlikte gezmek amacıyla binmiş,araç ile yola çıkıldıktan sonra kaza meydana gelmiştir.
Olayın gelişimi ve sonucu karşısında, davacının araca ücret karşılığı binmiş bir yolcu olmayıp sırf hatır için taşındığının ve olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü gerekir.
Borçlar Yasası’nın 43. maddesi gereğince yargıç, tazminatın biçimini ve tutarını belirlerken kusur yanında durumun özelliklerini de göz önünde tutacaktır. Bu özel durumlara; zarar görenin birlikte kusuru, zarar tutarının önceden saptamasının olanaksız olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hak ve adalet düşünceleri (örneğin hatır taşıması), olayın oluş biçimi, zarar görenin zararın artmaması için aldığı önlemler, zarar görende var olan bedensel bir rahatsızlığın zarara etkisi, zarar gören idarenin gerekli kadroyu oluşturmaması ve gerekli denetimi yapmaması gibi olguların girdiği kabul edilmektedir.
Diğer yandan, hatır taşımacılığında yalnız taşınan yolcunun yararı söz konusu olduğu ve taşıyanın karşılıksız olarak onu taşıdığı bu gibi durumlarda Borçlar Yasası’nın 43. maddesi gereğince zararın bir bölümünün tazminat alacaklısının üzerinde bırakılması gerekir. Olayın gelişimi ve sonucu karşısında, davacı yararına takdir edilen maddi tazminat tutarından hatır taşıması nedeni ile uygun bir indirim yapılması gerekirken mahkemece bu hususun göz önünde bulundurulmaması doğru olmamış kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.