YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8231
KARAR NO : 2016/4744
KARAR TARİHİ : 13.04.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davalılar … ve … vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalı sürücü …’in davalı …’e ait araç ile seyir halinde iken, yoldaki yayalardan henüz 11 yaşında olan müvekkillerinin oğlu/kardeşleri …’a çarpması neticesinde müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini, kazanın meydana geldiği D-100 karayolu Karayolları Genel Müdürlüğünün denetimi ve sorumluluğunda olup, araç trafiğinin son derece yoğun olduğu bölünmüş yol niteliğindeki bu güzergahta, yayaların emniyetle karşıdan karşıya geçişlerini sağlayacak alt geçitler veya üst geçitler inşa edilmesi veya kontrollü olarak araç ve yaya geçişini sağlayacak trafik lambası sistemlerinin yapılması gerektiği halde bunların yapılmadığını bu nedenle davalı idarenin kusurlu olduğunu belirterek davacılar … ve Türkiye için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı tutularak şimdilik destekten yoksun kalma sebebiyle 100.00 TL ve defin ve dini vecibelerin masrafı sebebiyle 100,00 TL maddi tazminatın, müvekkilli Türkiye için 30.000 TL, … için 30.000 TL … için 3.000 TL … için 3.000 TL … için 3.000 TL … için 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili, müvekkili kurumun taraf sıfatı bulunmadığını husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Davalı Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddine, Davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin dava açılmasından önce davalılar tarafından karşılandığından reddine, Davacıların defin giderlerine ilişkin davasının kabulü ile, 170,00 TL cenaze defin giderinin tahsiline, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı anne … için takdiren 10.000,00 TL, Davacı baba … için takdiren 10.000,00 TL, davacı kardeşlerin her biri için ayrı ayrı takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 16/11/2010 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar … ve … vekilinin davacılar …, …, …, … hakkında hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;
6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2013 yılı için 1.820,00 TL’dir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalılar … ve … vekilinin davacılar …, …, …, … hakkında hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar … ve … vekilinin davacılar …, … hakkında hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
a) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir
b) Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı Karayolları Genel Müdürlüğü, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Olay idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan, zararın ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 2. bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesi hükmü uyarınca, idare aleyhine idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin davacılar …, …, …, … hakkında hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin davacılar …, … hakkında hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (3-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacılar ile davalılar … ve …’a geri verilmesine 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.