Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/7832 E. 2014/9868 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7832
KARAR NO : 2014/9868
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2012
NUMARASI : 2010/548-2012/163

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Kadıköy 7.İcra Müdürlüğünün 2009/26249 sayılı takip dosyasından, davacının işlettiği otel işyerindeki malların 26.04.2010 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz adresindeki otelin dava dışı bir firmaya ait olduğunu ve borçlu tarafından kiralandığı kira süresi dolmadan ve sözleşme fesh edilmeden davacı şirketin muvazalı olarak kuralarak bu şirket üzerinden işletilmeye devam edildiğinden haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmaya katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve delillere göre haciz adresinin borçlu şirket ortağı M. G. tarafından işletildiği, başka şirketler adına yapılan devirlerin mal kaçırma amacına yönelik olduğunu ve BK’nun 179.maddesi gereğince de işyerini devir alan davacının devir aldığı işletmenin borçlarından sorumlu olacağından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu haciz 26.04.2010 tarihinde yapılmıştır. Dava ise 22.06.2010 tariihinde açılmıştır. Dava devam ederken 16.04.2012 tarihinde aynı adrese gidildiğinde 3.kişi yetkilisi tarafından yeniden istihkak iddiasında bulunulmuş alcaklı vekili haciz sırasında “her ne kadar 3.kişinin istihkak iddiası Denizli 3.İcra Mahkemisi tarafından red edilmiş ve bu red kararına istinaden haciz talep etmiş ise de istihkak iddiasının kabul eder haciz ve muhafaza işleminden vazgeçiyoruz.”şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Bu beyandan dava konusu mallar yönünden de hacizden vazgeçip vazgeçmediği net olarak anlaşılmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalı alacaklı vekilinden 16.04.2012 tarihli haciz sırasındaki kabul beyanının dava konusu haczi de kapsayıp kapsamadığı açıklattıralarak, oluşacak sonuca göre davanın konusu kalıp kalmayacağı değerlendirilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.