Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/7736 E. 2014/11462 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7736
KARAR NO : 2014/11462
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Bandırma İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2012
NUMARASI : 2011/416-2012/146

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi, Balıkesir 5.İcra Müdürlüğü’nün 2011/34 talimat sayılı takip dosyasından 21.9.2011 tarihinden haczedilen menkullerin kendisine ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun adresinde yapıldığını, borçlunun oğlunun hacizde hazır bulunduğunu, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste gerçekleştirildiği, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dosyadaki belgelerden borçlu M.. Ö.. tarafından dava konusu Bandırma 1.İcra Müdürlüğü’nün 2011/2160 sayılı dosyası ile takibe konulan senetler altındaki imzanın kendisine ait olmadığının tespiti için Bandırma İcra Hukuk Mahkemesinde imzaya itiraz davası açıldığı, Bandırma İcra Hukuk Mahkemelerinin 19.6.2012 gün ve 2011/396-2012/246
sayılı kararı ile takibe konu senetlerdeki imzanın borçlu M.. Ö..’e ait olmadığının tespiti ile bu borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak adı geçen dosyanın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
İmzaya itiraz davasının borçlu lehine hükme bağlanarak kesinleşmesi halinde icranın iadesine karar verilir ve haciz kaldırılır. Haczin kaldırılması halinde davanın konusunun kalmayacağı açıktır. Bu nedenle imzaya itiraza ilişkin dosyanın ön mesele kabul edilip sonucunun beklenerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 11.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.