Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/7426 E. 2014/11052 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7426
KARAR NO : 2014/11052
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2012
NUMARASI : 2011/976-2012/231

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2010/15478 sayılı takip dosyasından 21.09.2011 tarihinde haczedilen mekullerin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun adresinde yapıldığını, borçlunun alacaklılardan mal kaçırma amacıyla birçok muvazaalı işlem yaptığını, davacı ile de aralarında bu amaçla yapılan işyeri devri ilişkisi bulunduğunu, İİK’nun 44. ve BK’nun 179. Maddeleri uyarınca işletmeyi devralan davacının işletmenin borçlarından da sorumlu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, haciz adresinin boş olarak kiralandığını, mahcuzların davacı tarafından satın alındığı gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz 21.09.2011 tarihinde, daha önce de borçlunun huzuruyla haciz işlemi gerçekleştirilen adreste yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır.
İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan 3.kişi faturasının
yanı sıra vergi levhası, kira sözleşmesi gibi delillere de dayanmaktadır.
Sunulan vergi levhası borç ve takip tarihlerinden, ayrıca aynı yerde yapılan ilk iki hacizden sonra alınmış olup beyana dayalı olarak düzenlenmiştir. Kira sözleşmesi ise haciz adresinden farklı bir adrese ilişkindir. Diğer yandan adi niteliktedir ve her zaman düzenlenmesi mümkündür. Yine borç ve takip tarihinden hatta ilk haciz tarihinden sonraki tarihi taşıyan faturalar da istihkak iddiasının kanıtlanması açısından yeterli değildir.
Kaldı ki faturalara konu eşyaların hiçbir ayırt edici özelliği yazılmadığından mahcuzlarla karşılaştırılması da mümkün değildir. Bu durumda, kanıtlanamayan davanın reddi yerine oluşa ve doysa içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.