Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/7319 E. 2014/12036 K. 17.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/7319
KARAR NO : 2014/12036
KARAR TARİHİ : 17.09.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2011/766-2013/628

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı H.. E.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni-sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, 2.100,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu olmak üzere davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 23.342,16 TL olarak artırmıştır.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak; davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile poliçe limiti ile sınırlı olarak 2.100,00-TL maddi tazminatın talep gereği dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalı sigorta şirketine yönelik ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminatın zaman aşımı itirazı nedeni ile reddine, davacının davalı H.. E..’e yönelik ıslah edilmiş maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile kusur oranı kapsamında indirim yapılarak hesaplanan 11.671,08-TL maddi tazminatın, diğer davalı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 2.100,00-TL lik kısım yönünden dava tarihinden itibaren kalan 9.571,08-TL lik kısım yönünden ıslah tarihi olan 17/05/2010 tarihinden itibaren, yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının bu davalıya yönelik manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile olayın oluş şekli kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak hakkaniyete göre takdir olunan 3.750,00-TL manevi
tazminatın haksız fiil tarihi olan 24/01/2001 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı H.. E..’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat istemi poliçe teminatı kapsamı dışında olduğundan bu davalı yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı H.. E.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekili ile davalı H. M. E. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece kusur oranının tespiti amacıyla aldırılan 21.03.2006 tarihli tek kişilik makine mühendisi bilirkişi raporda sürcünün hızlı olduğu için % 50 oranında, davacının ise uygun zamanda karşıya geçmediği için %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, 28.02.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda ise davalı sürücünün kavşağa girerken hızını azaltmadığı, sert fren tedbirine başvurmadığı, için % 25 oranında kusurlu, davacının ise kontrolsüz şekilde karşıya geçmeye çalıştığı için %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup bu durumda; kusur dağılımı yönünden 21.03.2009 tarihli makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile 28.02.2013 tarihli ile Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır.
Mahkemece, kusur dağılımı yönünden meydana gelen çelişki giderilmeden, en son alınan rapora itibar edilmiş ve davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu benimsenerek karar verilmiştir.
O halde; mahkemece dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi ya da Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne
göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarları az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekili ile davalı H.. E.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenle davacı ve davalı H.. E.. vekilinin, 3 numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve H.. E..’e geri verilmesine 17.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.