YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6988
KARAR NO : 2014/11719
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2013/113-2013/426
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın park halindeki müvekkili şirkete kasko sigortalı araca çarparak hasara neden olduğunu, hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine İzmir 17.İcra Müdürlüğünün 2012/2859 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 13.907,07 TL. alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 12.750,00 TL. asıl alacak ve 1.075,20 TL. işlemiş faiz yönünden davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.nun 1301.maddesi (6102 Sayılı TTK’nun 1472/1.md.) uyarınca, alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.1.2. maddesi hükmü uyarınca “onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur” hükmü öngörülmüş
olup, bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, davalı sigorta şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettirenin kendisine verilmesi istenmedikçe, sigortacı tarafından davacı sigorta ettirenin uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıya kasko sigortalı aracın dava konusu riziko nedeniyle pert edilmesi gerekip gerekmediği ve gerçek zarar miktarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; gerçek zarar miktarı yönünden mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda aracın kasko sigorta değerinin (bu konuda yeterli bir açıklama yapılmadan) aracın dava konusu kazadan önceki (hasarsız haliyle) 2.el piyasa rayiç bedeli olarak ele alınmış olması sebebiyle raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı açıktır.
O halde, mahkemece dosyanın aynı bilirkişiye tevdii ile sigortalı aracının markası, modeli, yaşı ve hasar durumu birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihindeki koşullara göre tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse; kazadan önceki(hasarsız haliyle) 2.el piyasa rayiç bedeli ile kazadan sonraki (hasarlı haliyle) sovtaj (hurda) değerinin ve buna göre; rayiç bedelden sovtaj değeri düşülüp gerçek zarar miktarının belirlenmesi, anılan riziko nedeniyle davalının dava dışı trafik (Z..) sigorta şirketince (A..Sigorta A.Ş) yapılan bir ödeme olup olmadığı, varsa; miktarının tespit edilerek belirlenen zarar miktarından tenzil edilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek bir rapor alınması, oluşabilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.