Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/6902 E. 2015/14211 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6902
KARAR NO : 2015/14211
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

MAHKEMESİ :….Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 01.07.2009 tarihinde meydana gelen yangında müvekkilinin davalı ….’ye sigortalı işyerinde hasar oluştuğunu, eksper raporuna göre 51.864,05 TL hasar oluştuğunu, davalıya noter aracılığı ile ihtar çektiğini, davalının ödeme yapmadığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek 10.000,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. 12.12.2012 havale tarihli dilekçe ile istemini 53.160,00 TL ıslah etmiştir.
Davalı vekili, yetki, görev ve zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının davasını müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen 14.07.2009 tarihli ekspertiz raporuna dayandırdığını, Ekspertiz raporunda belirtilen hususların ve belirlenen zarar miktarının her halukar da gerçek hasarı yansıtmadığını, davacı tarafın sigortalı iş yerinde kiracı konumunda bulunduğunu, bu durumun soncunda olmak üzere; sigortalının, dolaysıyla müvekkili şirketin yangında zarar gören bina ve üçüncü şahıs malları ile ilgili bir sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 40.482,84 TL’nin 10.000,00 TL’lik kısmına 27.10.2010 tarihinden itibaren, 30.482,84 TL’lik kısmına 12.12.2012 ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 2/2 maddesine göre değişen oranlarda faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davalı …..’ye sigortalı işyerinde teminat süresi içinde meydana gelen yangın rizikosu nedeniyle uğranılan zararın poliçe kapsamında tazmini istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulanan mülga 6762
sayılı TTK’nin 1332/son maddesinde “sigortalı veya sigortadan faydalanan kimsenin rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde durumu sigortacıya bildirmek zorunda” olduğu, aynı yasanın 1268. maddesinde “sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebelerin 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı” öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta davacının işyerinde 01.07.2009 tarihinde yangın sonucu hasar oluştuğu aynı gün eksper tarafından hasar tespiti yapıldığı, davacı tarafından ödeme yapması için davalıya noter aracılığı ile 25.08.2009 tarihli ihtarın çekildiği, davalının ödeme yapmadığı, bunu üzerine 27.07.2010 tarihinde eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır. Islah isteminin yapıldığı 12.12.2012 tarihi itibariyle 6762 sayılı TTK’nin 1268 maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş bulunmasına, zamanaşımını kesen veya durduran başka bir nedenin varlığının da davacı tarafından iddia ve ispat edilmemesine göre davanın ıslah edilen kısmı için zamanaşımının gerçekleştiği davada, davalı vekilinin süresindeki zamanaşımı def’inin değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.