Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/6898 E. 2017/1651 K. 20.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/6898
KARAR NO : 2017/1651
KARAR TARİHİ : 20.02.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit ve tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili ve fer’i müdahil vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının 1993 yılından beri her yıl yenilenen poliçeler ile davalı şirket nezdinde sağlık sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında tazmini gereken sağlık harcamasının ortaya çıktığı 2007 yılının Temmuz ayında, son iki aya ait prim bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle poliçenin iptal edildiğini öğrendiğini, davacının kredi kartından otomatik olarak tahsil edilen primlerin tahsil edilemeyişi konusunda hiçbir ihtar yapılmayışı nedeniyle, poliçe iptalinin geçersiz olduğunu, davalı tarafın poliçe iptaline ilişkin işlemleri nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının poliçe iptalinin haksız olduğunun tespitini, muarazanın giderilmesini ve poliçenin haksız fesih tarihinden itibaren devamını, haksız fesih nedeniyle 5.000,00 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ödenmeyen iki aylık primi ödemesi konusunda davacıya 11.05.2007 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, ödeme olmayınca da 12.06.2007 tarihinde poliçeyi iptal ettiklerini, davacının kredi kartı numarasının değişmesi nedeniyle yaşanan ödeme aksaklığında davacının kusurlu olduğunu, ihtardan sonra da 2 ay boyunca prim ödenmediğinden feshin haklı ve geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; primin ödenmesi için davalı sigortacının davacıya ulaşacak biçimde ihtarname göndermediği, postaya verilen ihtarnamenin davacıya ulaşmadığı, davalının bu hususun takibini yapmadan poliçeyi tek taraflı olarak feshedemeyeceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne ve taraflar arasında akdedilen … Sağlık Sigorta Poliçesi’nin iptalinin geçerli olmadığının tespiti ile
muarazanın giderilmesine; 1.500,00 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve fer’i müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı … şirketi vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalı aleyhine toplam 1.500,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiştir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, manevi tazminatın kabul olunan kısmı, davalı için kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı … şirketi vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz talebi ve fer’i müdahil vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı … şirketi vekili ve fer’i müdahil vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … şirketi vekilinin temyiz dilekçesinin, manevi tazminata ilişkin kısım yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının ve fer’i müdahil vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 7,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı … şirketinden alınmasına 20.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.