Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5983 E. 2014/5461 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5983
KARAR NO : 2014/5461
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2012/128-2013/444

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, davalının otopark görevlisi olduğu, dava dışı V, D.’in işlettiği otoparka teslim edildiğini, aracın muhafazasında gerekli özen gösterilmediğinden aracın 3.kişiler tarafından otoparktan çalındığını daha sonra hasarlı olarak bulunduğunu, sigortalı tarafından, müvekkili ile otopark işleteni ve otopark görevlisi hakkında Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/650-2009/424 sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama sonunda 10.513,60 TL asıl alacak yönünden tüm davalılar aleyhindeki davanın kabul edildiğini ve derecattan geçerek kesinleştiğini, sigortalının davalı-borçlular hakkında ilamlı icra yolu ile takip yaptığını ve toplam 19.700 TL’nın 25.1.2011 tarihinde sigortalıya müvekkilince ödendiğini, ödenen meblağın rücuen tahsili için davalı ile dava dışı otopark işleteni hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine onun yönünden takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin otopark görevlisi olarak çalıştığını, davacının zararını adam çalıştıran konumundaki otopark işleteni Veysi Dirlik’ten talep etmesi gerektiğini, otoparkta işletenin gerekli güvenlik önlemini almadığını, inkar tazminatının şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.321,94 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, 10.513,60 TL üzerinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kurallarına dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. BK’nun 463.maddesinde düzenlenen vedia sözleşmesi ile saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Aynı kanunun 50.maddesi gereğince, “Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer’an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar.
Somut olayda, davacıya sigortalı araç, davalının otopark görevlisi olarak çalıştığı, dava dışı Veysi Dirlik’in işlettiği otoparka teslim edilmiş, davalı aracın anahtarını masanın üzerine bırakarak uyuduğu sırada aracın anahtarı alınarak araç 3.kişiler tarafından çalınmış daha sonra hasarlı olarak bulunmuştur. Sigortalı tarafından, davacı kasko sigortası şirketi ile otopark işleteni ve davalı hakkında zararının tazmini için açılan dava sonunda 10.513,60 TL’nın zincirleme sorumlu olarak davalılardan tahsiline karar verilmiş; bu karar derecattan geçerek kesinleşmiştir. Sigortalının ilamlı icra yolu ile takip yapması sonucu kasko sigortası şirketi, sigortalısının zararını ferileriyle birlikte ödemiş ve işbu dosya davalısı Ş.. S.. ile otopark işleteni V. D. aleyhinde, ödediği meblağın rücuen tahsili için icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine işbu dava açılmıştır.
BK’nun 50., 51.maddesi ve müteselsil sorumluluk esaslarına göre davalı zararın tamamından müteselsilen sorumludur.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri BK’nun 141 ve 142.maddesine göre, borcun tamamından sorumludur. Aynı Kanunun 146.maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Bu durumda mahkemece, davalı Ş.. S..’nın tespit edilen zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda olayda davalının %50, dava dışı otopark işleteninin %50 oranında kusurlu olduğundan bahisle yazılı olduğu gibi davalının %50 kusur oranına göre zarardan sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı E.. A.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.