Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5777 E. 2014/4944 K. 03.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5777
KARAR NO : 2014/4944
KARAR TARİHİ : 03.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/220-2013/325

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı sigorta şirketine trafik sigortalı, müvekkiline ait aracın 36 aylığına dava dışı E.Ofset A.Ş.’ne kiralandığını, kira dönemi içinde dava dışı sürücü M. D.yönetiminde iken aracın trafik kazasına karıştığını, 3.kişiye ait araçta meydana gelen 9.106 TL hasar bedelinin, davalı sigorta şirketince hak sahibine ödendiğini, sigortalı aracın sürücüsünün alkollü olduğundan bahisle, davalı tarafından, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin uzun süreli kiralama sözleşmesi nedeniyle işleten sıfatının ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş; 25.4.2013 tarihli dilekçesinde müvekkilinin icra tehdidi altında davalıya 11.640,68 TL ödemede bulunduğunu, menfi tespit davasının istirdat davası olarak devamına ve 11.640,68 TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesine istemiştir.
Davalı vekili, davacıya ait aracın müvekkiline trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 3.kişiye ait araca çarparak hasarladığını, zarar gören araç için hak sahibine 9.106 TL hasar bedelinin ödendiğini, sigortalı aracın sürücüsünün alkollü olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini, davacı sigortalı hakkında ödenen tazminatın rücuen tazmini için icra takibi yapıldığını, davacı ile sigorta sözleşmesi yapıldığını, aracın işleteninin de davacı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 11.640,68 TL’nın davalıdanan istirdatına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak açılan istirdat davasıdır. Davalı sigorta şirketinin, davacı şirkete ait aracın zorunlu trafik sigorta poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı şirket tarafından dava dışı E.Ofset Matbaacılık Amb.San.Tic.A.Ş.’ne araç kiralama sözleşmesi ile teslim edilen sigortalı aracın anılan şirket nezdinde iken ZMSS genel şartlarına uygun olarak kullanılmasından dolayı meydana gelen zarardan sigorta şirketinin, sigortalısına rücu imkanının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2918 sayılı KTK’nun 91.maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1.maddesine göre sorunluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Sigortalı araç 16.7.2008 ila 16.7.2011 tarihleri arasında davacı tarafından dava dışı şirkete kiralanmış ve teslim edilmiş, davaya konu riziko kira dönemi içinde 3.5.2011 tarihinde meydana gelmiştir. Araç kiralama sözleşmesinin 7/a bendinde araçların ZMSS ve kasko sigortalarının davacı tarafından yaptırılacağı belirtilmiştir. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 17.7.2010/17.7.2011 vadeli ZMSS poliçesi düzenlenmiştir. Davacı şirketin KTK’nun 3.maddesinde tanımlanan işleten sıfatını taşımadığı, aracın işleticisinin dava dışı kiracı E.Ofset Matb.Amb.San.Tic.A.Ş. olduğu açıktır. Ancak 2918 sayılı KTK’nun 95.maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettiren başvurabileceği öngörülmektedir. Görüldüğü üzere, davacı şirketin işleten sıfatını taşımaması, onun kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılması veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettirendir.
Davalı sigorta şirketi, sigortalı aracın dava dışı alkollü sürücü yönetiminde iken davaya konu kazanın gerçekleştiğini, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini ileri sürerek zarar gören 3.kişiye ait araçta oluşan hasar bedelini hak sahibine ödedikten sonra, sigortalı davacı şirket aleyhinde rücuen icra takibi yapmıştır. Davacı icra tehdidi altında takibe konu zarar miktarını fer’ileriyle birlikte davalıya geri ödediğini iddia ederek, zarardan kiracı şirketin sorumlu olduğundan bahisle işbu davayı açmıştır. ZMSS Genel Şartlarının 4/d maddesine göre taşıtın alkollü içki almış ve bu nedenle aracı güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişi tarafından kullanılması sırasında verilen zararlar da sigortacının, sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi kurulu raporunda kazanın, münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği belirtilmiş, davacı vekili rapora diyeceği olmadığını beyan etmiştir.
Bu durumda mahkemece, davacı şirketin ZMSS poliçesinin tarafı (akidi) olması sebebiyle, davalı sigorta şirketinin, sigorta ettiren konumundaki davacıya rücu imkanı bulunduğunun kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı SBN Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 3.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.