Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5764 E. 2016/1089 K. 28.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5764
KARAR NO : 2016/1089
KARAR TARİHİ : 28.01.2016

MAHKEMESİ :………….Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kayıt maliki olduğu aracın sürücüsünün karışmış olduğu tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olan ……’in vefat ettiğini, ölenin yakınları tarafından aracın geçerli bir trafik sigortası bulunmaması nedeni ile davalı aleyhine açılan destekten yoksun kalma talepli davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın icraya konulması üzerine davacı tarafından 15.08.2012 tarihinde 99.505,97TL ödeme yapıldığını, ödemenin sürücü ve kayıt malikinden rücu amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız yere itiraz edildiğinini belirterek takibe yapılan itirazın iptali ile davalının %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, aracın kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortası bulunduğundan rücu şartlarının oluşmadığını, aracın fiili hakimiyetinin müvekkilinde bulunmadığını, takibe dayanak kararında davalıya ihbar dahi edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; takibe yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
TC Anayasası’nın 36/1 maddesinde “Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmü düzenlenmiştir. Yine HUMK.nun 73. maddesi (HMK’nın 27. maddesi) uyarınca “kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikce hükmünü veremez”. Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re’sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Eldeki davada; rücu isteminin …..Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karara dayandığı, söz konusu dosyada davalıya davanın ihbar edilmesine karar verilmiş ise de davalıya tebligat yapılamadığı ve davalının rücuya konu davadan iş bu dosyasının açılması ile haberdar olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da destekten yoksun kalma tazminatı konusunda bir hesaplama yapılmamış olup, davacı tarafından İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/527 esas 2012/272 dosyasına istinaden Hatay 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/7699 sayılı dosyasında takibe konulan tutarların birbiri ile uyumlu olduğunu belirtilmiştir. Davalının savunma hakkının kısıtlanmaması gerekir O halde mahkemece, ödenmesi gereken ve rücuya tabi olan miktarların tespiti bakımından destekten yoksun kalmaya ilişkin önceki rapor tarihine göre bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 28.01.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.