YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5729
KARAR NO : 2014/5748
KARAR TARİHİ : 14.04.2014
MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2013/546-2013/872
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kuruma ait ambülans aracının başka bir araç ile karıştığı trafik kazasında ambülansın yolcu koltuğunda oturan davacının yaralandığını ileri sürerek, 20.000,00 TL. manevi tazminatın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve mahkemenin görevsizliğine, Adana İdare Mahkemesinin görevli mahkeme olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının içinde bulunduğu davalıya ait ambülans aracının başka bir araçla çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralanması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106. maddesi hükmü “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il Özel İdareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” ve 110.maddesi hükmü (Değişik: 11/1/2011-6099/14 md.) “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenleme karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, “işleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir.
Bu durumda, davalıya ait aracın verdiği zararın tazmini isteği ile açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden, mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.