Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/572 E. 2015/8409 K. 09.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/572
KARAR NO : 2015/8409
KARAR TARİHİ : 09.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet … poliçesi ile sigortalı, davalı … idaresinde bulunan ve davalı … şirketine ait aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpıp devrilmesi sonucunda meydana gelen kazada araç içinde bulunan … …’nin öldüğünü, müvekkili … …’in ölen …’ın imam nikahlı eşi olduğunu, kazada davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazadan bir süre sonra 05.06.2010 tarihinde kızları …’yun doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; imam nikahlı eş … ve kızı … için ayrı ayrı 50.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile imam nikahlı eş … için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili davacı … için maddi tazminat talebini 85.774,29 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, davadan önce … … için vasisi …’e 13.111,10 TL 04.07.2011 tarihinde ödeme yaptıklarını, bunun nazara alınmasını, maddi tazminattan limit dahilinde sorumlu olduklarını, ancak davacı …’nun ölen ile yasal bağı olmadığından ounun yönünden zararın teminat dışı olduğunu, manevi tazminat sorumluklarının bulunmadığını savunmuştur.
Davalı … Şirketi vekili, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu, davacı …’nun imam nikahlı eş sıfatı ile maddi tazminat talep edemeyeceğini, destek …’ın emniyet kemeri takmadığından müterafik kusuru bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 85.774,29 TL, davacı … için 20.896,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının; manevi tazminat talebinin kabulü ile davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren iişleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri İş Mahkemeleri’dir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacıların 04.01.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesinde davalı … Paz. San ve Tic. AŞ’nin davacıların murisi …’ın işvereni olduğu, ölen …’ın davalı şirkette servis elemanı olarak çalıştığı belirtilmiştir. Bu halde, davacıların desteği ile davalı şirket arasında hizmet akdi, işçi-işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı, kazanın hizmet akdinin yerine getirilmesi sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği, uyuşmazlıkta iş mahkemesinin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de;
a-Mahkemece davacılara desteğin ölümü nedeniyle …’ndan maaş bağlanıp bağlanmadığı sorulmamıştır. Mahkemece, ölenin yakınlarına … tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, bağlandı ise bağlanan bu maaşın, zarar sorumlularına rücu edilecek iş kazası nedenine dayalı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir araştırma yapılamadan karar verilmesi doğru değildir.
b-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/f maddesinde: “Manevi tazminata ilişkin talepler.”in Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Teminatı dışında bırakıldığı düzenlenmiştir.
Mahkemece davacı … için takdir edilen 20.000,00 TL manevi tazminattan, diğer davalılarla birlikte davalı … şirketinin de sorumlu tutulması isabetli bulunmamıştır.
c)Davalı … şirketi davacılar desteğinin içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk … şirketidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99/1.maddesinde “sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı” hükme bağlanmıştır.Davalı sigortacı yönünden … bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan … şirketinin temerrüdü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar.
Dava konusu olayda, davacı küçük … adına annanesi olan vasi … tarafından davadan önce başvuru yapıldığı ve 04.07.2011 tarihinde … şirketi tarafından ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre hükmedilen maddi tazminatın tamamına davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Mahkemece davacı …’in davalı … şirketine hangi tarihte başvurduğunun araştırılması buna göre temerrüt tarihinin belirlenmesi ve maddi tazminatın tamamı yönünden davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde davalı … şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru değildir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … şirketine geri verilmesine 09.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.