Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5711 E. 2015/13619 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5711
KARAR NO : 2015/13619
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2010/364-2013/461

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalı İ.. A.. vekillerince temyiz edilmiş, davalı İ.. A.. vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.12.2015 Salı günü davacı vekili Av. İ.. E.. ile davalı İ.. A.. vekili Av. M.. E.. geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili; davalıların işleteni/sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın 16.03.2007 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çıkması ve sonrasında çarptığı beton park dubasının havalanarak kaldırımda servis aracını beklemekte olan müvekkiline çarparak yaralanmasına ve sürekli maluliyetine neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, iş göremezlik nedeniyle 10.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalı İsmail’den kaza, davalı sigorta şirketi maddi tazminattan poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.09.2012 tarihinde maddi tazminat talebini 253.305,39 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı İ.. A.. vekili; kusur oranını kabul etmediklerini, manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; maddi tazminat davasının kabulü ile, 253.305,39 TL maddi tazminatın davalı İ.. A..’dan kaza tarihinden, davalı A. Sigorta AŞ.’den poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline; manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İ.. A..’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı İ.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı İ.. A.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza 16.03.2007 tarihinde meydana gelmiş, 23.11.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporunda 18 aylık geçici iş göremezlik süresi belirlenmiş, davalı İ.. A.. vekili, davacının kazadan kısa süre sonra çalışmaya başladığını savunmuştur. Hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacının kaza geçirdiği 2007 yılından 2012 yılına kadar tüm ücret bordrolarına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı İsmail vekilinin, davacının kazadan kısa süre sonra çalışmaya başladığı iddiası üzerinde durularak, delillerinin sorulup araştırılması suretiyle varılacak sonuca göre geçici iş göremezlik tazminatının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalının kusur durumu, davacının yaralanma derecesine göre davacı için takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. A.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. A.. vekilinin; (3) numaralı bentte açıklanan nedenle de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı İ.. A..’a verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı İ.. A..’dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı İ.. A..’a geri verilmesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.