Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5624 E. 2016/2141 K. 23.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5624
KARAR NO : 2016/2141
KARAR TARİHİ : 23.02.2016

MAHKEMESİ :……….Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar ara yla davacı …… için 700 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini davacı Hanım …… için 107.217,97 TL, davacı …… için 25.123,10 TL, davacı …. için 10.210,30 TL, davacı …… için 7.448,68 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ……. için 107.217,97 TL, davacı ….. için 25.123,10 TL, davacı ….. için 10.210,30 TL, davacı …… için 7.448,68 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk
zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 23.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.