Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5552 E. 2014/13249 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5552
KARAR NO : 2014/13249
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2011/414-2012/111

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı H.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın neden olduğu kazada yaralanan S. Ş.‘ın maluliyeti nedeniyle 13.205 TL. tazminat ödendiğini, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığını, ödenen tazminatın tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalının itirazının iptaline,takibin devamına, asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı H.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve icra takibi ve davanın yetkili olay yeri mahkemesinde açılmış olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasında yaralanan üçüncü kişiye ödenen tazminatın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın işleteninden rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı G.. H.. zarar görene ödediği miktarı değil zarar görenin gerçek zararını ödediği miktarla sınırlı olmak üzere rücu edebilir. Bu nedenle davacıya kazada yaralanan üçüncü şahsa ödeme yapılırken tazminat miktarının hesaplama şekli ve maluliyet oranı, indirim yapıldı ise nedenleri hangi kusur oranının esas alındığı açıklatılarak bunlara ilişkin belgelerin ibrazı sağlanması gerekirken bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması isabetli değildir.
3-Mahkemece zarar gören üçüncü kişinin gerçek zararının belirlenmesi için esas alınacak maluliyet oranının tespiti için sosyal sigortalar sağlık işlemleri tüzüğüne uygun şekilde Adli Tıp Kurumu veya Üniversite hastanelerinin adli tıp kürsüsünden rapor alınarak sonunca göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Davacının üçüncü kişiye ödemesi gereken tazminatın belirlenmesi için HMK’nun 266. ve takip eden maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrı olmak üzere, trafik kazaları sonucu yaralanan kişilere ödenecek tazminatın hesaplanması da uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, üçüncü şahsın gerçek zararını belirlenmesi için aktüerya konusunda uzman bilirkişiden davacı tarafından üçüncü kişiye yapılan ödeme tarihindeki veriler esas alınarak hesaplama yapılması için rapor alınıp, varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken aktüerya hesabı yapılmadan karar verilmiş olması doğru değildir.
5- Davalının sorumlu olacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2, 3, 4 ve 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı H.. Ç..’a geri verilmesine 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.