Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5335 E. 2014/4763 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5335
KARAR NO : 2014/4763
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/425-2013/650

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın davalı belediyenin sorumluluğunda olan sokaktaki bariyerlerin kontrolsüzce açılması sonucu hasarlandığını belirtip, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere sigortalısına ödediği 10.439,00 TL’nin 05.12.2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada idari yargının görevli olduğunu belirtip, kusura ve hasara itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 8.155,81 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya kasko sigortalı aracın, davalının sorumluluğunda bulunan yoldaki bariyerlerin kontrolsüzce açılması sonucu hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya ödenen bedelin davalı M.. B..’ndan rücuen tahsili istenmiş olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti
sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 31.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.