Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5260 E. 2014/7058 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5260
KARAR NO : 2014/7058
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : Viranşehir Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2012/320-2013/737

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı tarafa ait zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı menice, Berivan ve Kadri için 6.540’er TL, Nezir için 6.538,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.Dava açılmadan önce davacıların müracaatı üzerine davalı sigorta şirketi, davacı eş için 12.350,87 TL, çocuklar nezir için 2.637,22 TL, berivan için 2.334,88 TL, Kadri için 2.332,79 TL’den toplam 19.655,77 TL destekten yoksun kalma tazminatını 8.2.2007 tarihinde ödemiş. Dava ise daha sonra 5.6.2012 tarihinde açılmıştır. Davalı sigorta şirketi de davacılara ödeme yapmak suretiyle ibra edildiklerini savunmuştur. KTK’nun 111. maddesi uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, re’sen nazara alınması gerekir. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Bu düzenlemeye göre açılan davanın süresinde olmadığının kabulü gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
2-Kabule göre de; ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 6.5.2014 günü oybirliği ile karar verildi.