Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5151 E. 2015/12327 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5151
KARAR NO : 2015/12327
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2012/585-2013/641

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin annesi Z. G.’ün 19.11.2012 tarihinde, davalılardan E.. D..’in sürücüsü, H.. D..’in maliki olduğu aracın çarpması sonucunda ölümü nedeniyle davacıların elem ve üzüntüsünün telafisi amacıyla her davacı için 15.000’er TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili;davanın 2918 sayılı Yasanın 109/1. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış olduğunu, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/986 E. sayılı dosyasında müvekkillerinin ikinci derecede kusurlu bulundukları ve müteveffa Z. G.’ün 6/8 oranında kusurlu bulunduğunu, istenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davalılardan H.. D..’in aracın kayden maliki olup sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacılar için ayrı ayrı 2.000,00’er TL olmak üzere toplam 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilikin talebin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesine göre, davacılar vekilinin sair, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Medeni Kanunun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, davanın kabul ve red oranlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 17/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.