Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/5026 E. 2015/10271 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5026
KARAR NO : 2015/10271
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2011/862-2013/579

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi A.. Y.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında yürütülen takipte haczi kabil malvarlığına rastlanılamadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını davalı 3.kişi Adem’e satarak devir ettiğini ileri sürerek taşınmazların satışına ilişkin muvazaalı tasarufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Davalı 3.kişi vekili, tasarrufların gerçek olduğunu, belediye emlak değeri üzerinden alım satım işlemi yapıldığını, piyasa değerinin gösterilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacının davasını terditli olarak açtığı ve davasını İİK’nun 277 vd ile BK’nun 18.maddesine dayandırdığı, BK’nun 18.maddesi uyarınca aciz vesikasına gerek olmadan taşınmazların satışının istenebileceği, kaldı ki borçlu hakkında başka takiplerinde olduğu, taşınmazların raiçlerinin çok altında 3.kişiye satıldığı, borçlunun üzerinde daha önceden hacizler bulunan dava konusu taşınmazları, üzerindeki hacizlerin kaldırılmadan hemen sonra davalı 3.kişiye satmasının muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı 3.kişi A.. Y.. adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı borçlu M.. E.. adına tapuya kayıt ve tesciline, İİK’nun 283.maddesi uyarınca davacıya dava konusu taşınmazlar hakkında haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi A.. Y.. vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında da İİK’nun 277 vd maddele-
rince açılan iptal davalarındaki hükümler kıyasen uygulanır. İptal davaları ayni bir dava olmayıp şahsi davalardır. Bu nedenle dava konusu taşınmazın devrine ilişkin satış işlemlerinin dava konusu alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken taşınmazın tapu kaydının iptali ile borçlu adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3/2.maddesi göndermesiyle HUMK’nin 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3.kişi A.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendindeki “Davacının davasının kabulüne” ifadesinden sonra gelen tümcenin tamamen hükümden çıkartılmasına, yerine “dava konusu taşınmazların davalı A.. Y..’e satışına ilişkin tasarrufların iptali ile dava konusu taşınmazlar üzerinde alacak ve fer’ileriyle sınırlı olacak şekilde cebri icra yetkisi verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişi A.. Y..’e geri verilmesine 8.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.