YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4981
KARAR NO : 2014/4733
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2011/436-2013/394
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, aracın müvekkili tarafından tamir ettirildiğini ancak araçta değer kaybı meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A. Petrol Tic.Ltd.Şti. vekili, kusur oranına yönelik iddiayı kabul etmediklerini, aracın nasıl tamir edildiğinin açıklanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, 1.396,50 TL değer kaybının davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 15.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda, aracın kasko değeri üzerinden oranlama yöntemiyle araçtaki değer kaybının 1.396,50 TL olduğu belirlenmiş olup, hüküm kurmaya yeterli değildir.
Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2.el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark değer kaybını gösterir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.