YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4915
KARAR NO : 2014/4246
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2012/257-2013/474
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkiline kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalı aracın davalı belediyenin yapmış olduğu yol çalışmaları sırasında gerekli işaretleme ve tedbirlerin alınmaması nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu hasarlandığını belirtip, sigortalıya ödenen 11.400,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, idari yargı yolunun görevli olduğunu bildirip, kusurun davacıya kasko sigortalı araç sürücüsünde olduğunu ve dava konusu yerde yol çalışmalarının ihaleli işler kapsamında Söğüt İnşaat Şirketi tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 7.980,00 TL’nin 04.11.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya kasko sigortalı aracın, davalı belediyenin yapmış olduğu yol çalışmaları sırasında gerekli işaretlemelerin yapılmaması ve güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen kazada hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya ödenen bedelin davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan rücuen tahsili istenmiş
olup, davada hizmet kusuruna dayanılmıştır. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.