Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/4893 E. 2016/895 K. 25.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4893
KARAR NO : 2016/895
KARAR TARİHİ : 25.01.2016

MAHKEMESİ :………Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ……..vekili, davalı ……….vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davacıların oğulları …….’ın davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların yaptığı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini, müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğunu, davalı taraf sigortalıları olan araçların kusurlu olduklarını, davacıların oğullarının ölümü ile gelecekte maddi destek kaybına uğrayacaklarını, davalı taraf olan sigorta şirketlerine yapmış oldukları tazminat başvurusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kendilerine kısmi ödeme yapıldığını, belirtilen nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davacı …….. ve …….. için ayrı ayrı 1.000,00 TL destekten yoksun tazminatı ve ayrı ayrı 4.000,00 TL manevi tazminat ile cenaze-defin masrafları için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verimesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili maddi tazminat talebini davacı … için 18.281,37 TL’ye, davacı … için 54.974,60 TL’ye ve cenaze gideri talebini 8.650,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …….. Vekili; sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, davacı tarafa yapmış oldukları 4.151,00 TL ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını, SGK tarafından yapılan ödeme olup olmadığının araştırılmasını, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını ve dava tarihinden yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. Vekili; sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davacı tarafa yapmış oldukları 16.917,10 TL ödeme ile sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, cenaze giderlerinin tarafınca karşılandığını, tazminatın mahkemece belirlenmesi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu ve …….. tarafından kısmi ödemenin tazminattan indirilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …; duruşmada cenaze giderlerinin tarafınca karşılandığını ve davayı kabul etmediğini ifade etmiştir.
Mahkemece, davacı … için 18.281,37 TL, davacı … için 54.974,60 TL olmak üzere toplam 73.255,97 TL destekten yoksun kalma tazminatının 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren, kalan 71.255,97 TL sinin ıslah tarihi olan 28.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …….. ve ……..’den müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, cenaze giderleri olan 8.650,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar…….. ve ……….’den müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, davacılardan …….. için taktiren 1.500,00 TL ve … için taktiren 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kusurları oranında davalılar……. ve …’dan tahsiliyle davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı…….. vekili, davalı……… vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre davalı … vekilinin tüm, davalı……….. vekili ve davalı……… vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ……….vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-)Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek ve zorunlu defin gideri zararlarını tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; misafir ağırlama, taziye masrafları, hayır hasenat vs gibi zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin reddi gerekirken bu taleplerinde içinde bulunduğu meblağın toplamı üzerinden belirlenen rakama göre yüksek miktarda cenaze ve defin giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, davacı tarafa cenaze gideri olarak ne kadar harcama yaptıkları konusunda delillerini sunmaları için imkan tanınmalı, ölümle ilgili ne kadar cenaze ve gideri yapıldığı, davacıların gerçek cenaze ve defin gideri zararının ne kadar olduğunun ilgili kurumlardan da sorularak saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-)Davalı………. Vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-)Mahkemece bilirkişi tarafından CSO 1980 yaşam tablosu dikkate alınarak yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu’nun 1989/4-586 esas, 1990/199 sayılı kararı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Yargıtay kriterlerine uygun olarak Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak eski raporların da irdelenerek çelişkilerin giderildiği yeni bir raporla destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
b-)Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda mülga 818 sayılı BK’nın 43.(6098 sayılı yasanın 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir
indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan sözedebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından sözedilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Somut olayda davalı …’ın savcılık ifadesinde belirttiği yakınlarına taziye ziyareti dönüşü hususu araştırılarak araç sürücüsü ve destek arasındaki hatır taşıması hususunun değerlendirilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm, davalı ………. vekili ve davalı ……… vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ……….. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı……. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.