YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4796
KARAR NO : 2014/3878
KARAR TARİHİ : 20.03.2014
MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/840-2013/206
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın pert olması sebebiyle 95.000,00 TL. araç bedelinin sigortalıya ödendiğini, sovtaj bedelinin mahsubundan sonra davalının kusur oranına isabet eden 25.788,75 TL.’nin 20.000,00 TL.’sının davalının trafik sigortasından mahsup edildiğini belirterek bakiye 5.788,75 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, kaza tutanığında oluş şeklinin farklı yazıldığını davacıya sigortalı aracın sürücüsünün, kendi yönemindeki araca arkadan çarptığını, ceza mahkemesinde yapılan yargılamada bunu itiraf ettiğini, kusuru, kaza tutanğını kabul etmediğini, kendi aracının pert olduğunu, mağdur edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 5.788,75 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözşleşmesine ve halefiyet kurallarına göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Olayla ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağında davalının manevraları düzenleyen genel şartlara uymaması nedeniyle asli, davacıya sigortalı aracın sürücüsünün aracının hızını azaltmaması sebebiyle tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Sürücüler ile davalı aracında bulunan, davalının eşi E. T.’in olayın akabinde ifadeleri alınmış; davalı ve eşi, davacı aracının kendi araçlarının arkasından çarptığını beyan etmişler, sigortalı sürücü, davalının aracı ile durmakta olduğu yerden aniden hareket ederek kendisinin seyrettiği şeride geçmeye çalıştığını, mesafe kısa olduğundan hızı azalmasına, fren yapmasına rağmen davalı aracının arka ve yan kısmından çarptığını söylemiştir. Sürücüler hakkında Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/352-610 sayılı dosyasında taksirle yaralanmaya sebebiyet vermek suçundan dava açılmış, sigortalı araç sürücüsü M. Y., ceza mahkesindeki savunmasında, olay günü 120-130 km hızla dalgın şekilde seyrederken, önünde aynı istikamette seyreden davalı aracını farkettiğinde aralarında 200 metre kadar mesafe olduğunu, dalgınlığı ve hızı nedeniyle davalı aracına arkadan çarptığını ifade etmiştir. Şikayetten vazgeçme nedeniyle sanık sürücüler hakkında açılan davanın düşürülmesine karar verilmiştir. Davalı vekili kazanın oluş şekilninin kaza tutanağında belirtilenden farklı olduğunu ileri sürmüştür. Alınan 07.05.2012 tarihli uzman bilirkişi raporunda ceza mahkemesindeki ifadeler de değerlendirilerek davalının 5/8 oranında, sigortalı sürücünün 3/8 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş, tarafların itirazı üzerine KGM fen heyetinden alınan 16.10.2012 tarihli raporda ceza mahkemesi dosyası kapsamı değerlendirilmeksizin davalının %75, davacı tarafın %25 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir.
Raporlar arasında, sürücülerin kusur durumları konusunda çelişki meydana gelmiş olup, bu çelişki giderilmeden 16.10.2012 tarihli bilirkişi kuruluna göre davanın kabul edilmesi doğru değildir. Kaldı ki davalı tarafın kusurlu olduğunu ispat yükü davacı tarafa aittir.
Bu durumda mahkemece, öncelikle Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/352-610 sayılı dava dosyasının mahkemesinden getirilmesi, daha sonra İTÜ gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi kurulundan, işbu dava dosyası ile ceza mahkemesi dosyası kapsamı, birlikte değerlendirilerek, davaya konu trafik kazasında sürücülerin kusur durumlarının tespiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi
gerekirken yazılı olduğu gibi eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.