Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/462 E. 2015/11503 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/462
KARAR NO : 2015/11503
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2012/61-2013/253

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.11.2015 Salı günü davacılar ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin davalıya ZMSS poliçesi ile sigortalı araçta yolcu iken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini belirterek ıslahla birlikte davacı B.. K.. için 71.344,33 TL, davacı Ü. K.için 7.392,62 TL, davacılar A. ve M. İçin ayrı ayrı 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının 07.02.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayda hatır taşıması ve müterafik kusur bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile bilirkişilerce hesaplanan tazminattan desteğin müterafik kusuru nedeniyle takdiren %20 oranında indirim yapmak suretiyle bulunan davacı B.. K.. için 56.915,46 TL, davacı Ülkühan Karakaş için 5.914,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, davacılar M.. K.. ve A.. K.. yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunun yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar gödenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.
Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, desteğin asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği kabul edilmiştir. Oysa dosyanın incelenmesinde, yapılan emniyet araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre, desteğin ölmeden 4 ay kadar önce Şeker Fabrikasından ayrıldığı, aldığı tazminat ile bir restorana fiili olarak ortak olduğu anlaşılmaktadır. Bu gibi durumlarda, desteğin kişisel yetenek ve emeğinin restoran gelirine katkısı belirlenmeli ve bu miktar üzerinden destekten yoksunluk zararı belirlenmelidir. Hal böyle iken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk trafik sigortacısı olan davalı H.Sigorta A.Ş.’nin, 2918 sayılı KTK.nun 99/1.maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup bu sürenin sonunda ödememe halinde davalı yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Hasar dosyasının incelenmesinden, davalı H. Sigorta A.Ş.’nin 01.02.2012 tarihinde davacılara ibraname teklifi sunduğu, davacılar vekilinin de tebliğ tarihinin bu tarih olarak kabul

edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece anılan düzenleme uyarınca, davalı sigorta şirketin 14.02.2012 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine
03.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.