Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/4368 E. 2015/11790 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4368
KARAR NO : 2015/11790
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2010/96-2013/471

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. vekili ve V.. P.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı ….. Sigorta A.ş.’nin trafik sigorta şirketi, davalı ….. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti.’nin maliki, davalı V.. P..’in sürücüsü olduğu araç ile davalı ….. Sigorta A.Ş.’nin trafik sigorta şirketi olduğu, Ş.. K.’nın maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpışması sonucunda V.. P..’in kullandığı araç içinde bulunan müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, tedavi gördüğünü, müvekkilinin …… İnşaat A.ş’da 2.340,00 TL ücretle çalışırken bu kaza nedeniyle çalışamadığını, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını belirterek 10.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi tazminatın 02/12/2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketleri maddi tazminatla sorumlu tutularak) davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili, 11.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tedavi gideri talebinin 390,40 TL olduğunu, geçici ve sürekli maluliyet tazminatı talebinide 35.180,92 TL’ye yükselttiğini bildirmiştir.
Davalı V.. P.. vekili, davalının, davacıyı, aracında hatır için taşıdığını, kusur oranları ile ilgili araştırma yapılmasını gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Ş.. K.. vekili, davalı V.. P..’in davacıyı hatır için taşıdığını asli kusurunun V.. P.. olduğunu müvekkilinin kusursuz olduğunu istenilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı….. Şirketi vekili, aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile ….. İnş. San.ve Tic. A.Ş’a kiralanmış olduğunu, bu sebeple husumet itirazlarının bulunduğunu, araç maliki olsalar bile araç işleteni olmadıklarını, sözleşmeye göre …. İnş. San.ve Tic.A.ş’nin araç işleteni olarak sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının, maddi tazminat talebi yönünden 312,32- TL tedavi giderinin davalılar Ş.. K..,….. Motorlu Araç Ltd. Şti.ve V.. P..’den 02/12/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, iş göremezlik tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 28.144,74-TL’nin 02/12/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile, sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen alınmasına, sigorta şirketlerinden ise dava tarihinden itibaren yasal faiziyle ve limitle bağlı kalınarak müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,manevi tazminat talebi yönünden, davanın kısmen kabulü ile,15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan 02/12/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar…… Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. vekili ve V.. P.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı V.. P.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Daval……. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyizi yönünden;
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde

kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şartı aranmakta ise de sözleşmenin noter aracılığıyla yapılması şartı aranmamaktadır.

Somut olayda, aracın kayden maliki davalı N.. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. olup, davalı, aracın kazadan önce dava dışı… İnş. San.ve Tic. Aş.’a uzun süreli kiralanmış olduğunu savunmuş ve buna ilişkin olarak kira sözleşmesini delil olarak ibraz etmiştir.Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı ile dava dışı … İnş. San.ve Tic. Aş. arasındaki kiralama sözleşmesi dikkate alınarak, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, kira bedellerinin ödenip ödenmediğinin, gerektiğinde davalı malik ve kiracının ticari defter ve kayıtlan üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin belirtilen bu deliller ile fatura ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3) Bozma neden ve şekline göre, davalı….. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı V.. P.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine ,2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ….. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Neziroğlu Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti. vekili’nin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …. Motorlu Araç Tic. Ltd. Şti.’ne geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.223,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı V.. P..’den alınmasına 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.