Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/4291 E. 2014/3687 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4291
KARAR NO : 2014/3687
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2013
NUMARASI : 2011/451-2013/239

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili tarafından yangın sigorta poliçesi ile sigortalı binada kiracı davalı Bedaş tarafından kira akdi gereği bakım ve onarımından sorumlu olduğu orta gerilim trafosu kapısının açılması için elektrikli avuç taşlama ile kesim yapılması esnasında çıkan kıvılcımların neden olduğu yangın sonucu binanın hasarlandığını, 69.520 TL hasar tazminatının sigortalıya ödendiğini, davalı kiracının BK’nun 256/1, 266 ve 41. maddeleri gereğince sorumlu olduğunu, ödemenin faiziyle birlikte rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, trafo merkezinin kapısının açılmasına engel olan 5 cm genişliğindeki bölüm binadaki ilgililerin huzurunda jet taşı ile kesildiğini, tüm kontroller yapıldıktan sonra ve hiçbir olumsuzluğun olmadığı anlaşıldıktan sonra mahallin terk edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, halefiyete dayalı davanın ticari dava olmadığı, davalının davacı şirket tarafından sigortalı bina maliki ile arasında kira sözleşmesi bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizliğe karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472. (6762 sayılı TTK.nin 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı sigorta şirketi olup, sigortalının tacir olmasına ve davalının da tacir sıfatının bulunmasına göre uyuşmazlık tacirler arasında doğan haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda ticari dava niteliğinde bulunan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.