Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/4234 E. 2014/6988 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4234
KARAR NO : 2014/6988
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/02/2013
NUMARASI : 2012/252-2013/53

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı, davalı tarafından kasko sigortası ile sigortalı aracının 07/05/2009 tarihinde Elazığ’dan görev yaptığı Burdur’a dönüş yolunda Aksaray Konya arasında hararet göstergesinin kırmızıyı gösterdiğini, derhal aracı kenara çekerek yol yardımı ile aracın çekici ile Konya’da Hyundai yetkili servisine götürdüğünü, aracını Isparta’da tamir ettirmek istediği halde kasko yol yardımının çekici vermediğini ve kendi imkanlarıyla temin ettiği çekici ile aracı Isparta’daki yetkili servise getirerek tamir ettirdiğini, davalı sigortacının yalnız radyatör ile ilgili hasarı kendisine ödediğini, diğer hasarları ve masrafları karşılamadığını ileri sürerek, şimdilik 150,00 TL çekici ücreti, 4.250,00 TL servis ücreti ve 300,00 TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 4.650,00 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, radyatör bedeli ve değişim işçiliği dışındaki hasardan müvekkilinin sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, aracın radyatöründe oluşan hasarın davalı tarafından tazmin edildiği, davacı sigortalının meydana gelen bu hasar sonrası gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almadığından aracın motor kısmında oluşan hasarın poliçe kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.Diğer taraftan TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları) Uyuşmazlık, motor hasarına ilişkin rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı aracıyla Elazığ ilinden Burdur iline giderken Aksaray Konya arasında aracın hararet göstergesinin aniden kırmızıyı göstermesi üzerine derhal aracını yolun kenara çektiğini ve Hyundai yol yardımının yönlendirmesi ile aracı çekici ile Konya’daki Hyundai yetkili servisine götürdüğünü, ancak aracını Isparta’da tamir ettirmek istemesi nedeniyle kendi imkanlarıyla temin ettiği çekici ile aracını Isparta’da bulunan ….Otomotiv Hyundai yetkili servisine götürdüğünü, tamir masraflarını karşıladığını, ancak davalının radyatör hasarını ödediği halde motorla ilgili hasar bedelini ödemediğini ileri sürerek çekici ücreti, motor hasar bedeli ve araç kiralama bedelinin tahsilini istemiştir.Davalı sigorta şirketi ise kazaya ilişkin olarak yapılan eksper incelemesi sonucunda radyatör bedeli ve değişim işçiliğinin ödenebileceğinin saptandığını savunmuş, sigorta eksper raporunda da aracın Isparta’daki servise çalıştırılarak girdiğinin tespit edildiği, bu nedenle motorda ilave hasar meydana geldiği belirtilmiştir.Davalı sigortacı tarafından ikinci hasar olan motor hasarının teminat kapsamında olmadığı ileri sürüldüğünden, olaydaki ispat külfeti mevcut durumun aksini iddia eden sigortacı üzerinde bulunmaktadır.
Davalı sigortacı bu iddialarını soyut ifadelerle değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. Aracın Isparta’daki yetkili servise çalıştırılarak girdiğine dair ileri sürülen kamera kayıtlarının bulunmaması, davacının delil olarak sunduğu çekici faturası ve tüm dosya kapsamı itibariyle, sigortacı ileri sürdüğü hususları ispat edebilmiş değildir.
O halde, dava konusu motor hasarının kasko sigortası teminat kapsamında kaldığı kabul edilerek, sigortalı araçta oluşan gerçek zarar ve davacının diğer talepleri yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.