YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/423
KARAR NO : 2014/868
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2012
NUMARASI : 2011/77-2012/104
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Z.. T.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, 15.227,00 TL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Z.. T.. vekili, yetkili mahkemenin Konya Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın yetki ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı da yetki ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 14.591,37 TL. nın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı Z.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.nun 1301.maddesine (6102 Sayılı TTK’nun 1472/1.md.) göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
1-) HUMK’nin 9/2 maddesi (HMK.md.6-7) gereğince “davalı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılır. Şu kadar ki, kanunda dava sebebine göre davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belli edilmiş ise, davaya o mahkemede bakılır. Ancak davanın sırf davalılardan birini kendi mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı belirtilir veya başka delillerle anlaşılırsa mahkeme onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir”. Yine aynı yasanın 21.maddesinde (HMK.md.16) ise “haksız bir fiilden mütevellit dava o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabilir” hükmü yer almaktadır.
TTK’nin 1301.maddesine göre (6102 S.K.1472/1) sigortacı hasar bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer. Bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir. Kural olarak bir davada davalı sayısı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi aynı kanunun 21.maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Bir davada, birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakkına sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davaya konu trafik kazası Konya’da meydana gelmiştir. Davalı Z.. T..’ın ikametgah adresi de Konya olup, bu davalı vekili süresi içinde olay yeri ve ikamet adresi itibariyle mahkemenin yetkisiz, Konya Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuş, mahkemece 24.11.2011 tarihli oturumda yetkiye ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı Z.. T.. sigorta sözleşmesinin tarafı değil, karşı aracın işleteni olduğundan HUMK’nin 9/2 ve 21.maddesi (HMK.md.6-7 ve 21) gereğince yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekir. Kazanın meydana geldiği yer ve davalının ikametgah adresi Konya olmasına göre yetkili mahkeme Konya Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Bu durumda, mahkemece davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile bu davalı hakkındaki davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-) Yukarıda açıklanan bozma neden ve şekline göre, bu aşamada diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.